Bir başka aday, epeyce mürekkep yalamışa benzeyen gözlüklü bir aptaldı. "Biz aptal değiliz efendim," deyip duruyordu. "Sadece yoğun medya bombardımanı ile aptallaştırılıyoruz. Zaten her şeyden önce aptallığın tanımını yapmak gerek. Nedir aptallığın gerçeğe en yakın tanımı? Ne istediğini bilmemek mi? Bindiği dalı kesmek mi?....
Elektronik aygıtların bakımı politika gibi bir uğraştır. Eğer ortada arıza yoksa kendini gösteremezsin. Yok her şey zırt pırt bozuluyorsa, bu sefer de herkes seni suçlar. En iyisi, tellerden birini gizlice koparıp sonradan herkesin gözü önünde lehimlemektir. İyi politikacılar böyle yapar. Yani kendi yarattıkları sorunlara çözümler bularak sivrilirler. Tabii bunu yapabilmek için, hiç değilse hangi teli kopardıklarını unutmayacak kadar akıllı olmalıdırlar.
'Hepimiz figüranlarız,' diye açıkladı Habis. 'Kimbilir kimlerin çiçek dürbününün içinde duran ve her an kayıp yer değiştirmeyi bekleyen renkli ama önemsiz kağıt parçacıklarıyız.'
'Tek gerçek, gerçeğin bulunmayışıdır. Ne yaparsak yapalım, hiçbir şeyi bilemeyiz. Bildiğimizi sandığımız şeylerse, ya inanmayı çok istediğimiz, ya da başımıza sert bir cisimle vurularak inandırıldığımız şeylerdir.'