"Aç ve yoksul halkın savunacak nesi var? Bütün güç ve para hakim sınıfın elinde. Halktan körü körüne itaat beklerler ki başları ağrımadan yediklerini hazmetsinler."
"... insanları öteki dünyanın cezalarıyla korkutmazsak, hayatın zorluklarına katlanmaları için yüreklendirmezsek, bu dünyada süngü, yumruk, tepelemekle yıldırmazsak, yarın başımız belada demektir."
Bir eşek kadar bile kafamız çalışmıyor; hep kazığı yiyen biz oluyoruz. Ama kendimizi en akıllı varlık sanıyoruz. Mucizevi bir şekilde ortaya çıkacak ve canımıza okuyacak bir diktatör bekliyoruz hep..."
"Avrupalıların nitelikli yöneticileri vardı. İnsaflı davrandılar, işleri önceden düzene soktular. Bizler ne yaptık? Yüzlerce yıldır hırsızlık, casusluk düzenbazlık ettik. Bini bir para etmez konuşmalarla milleti fakirlik ve baskı altında tuttuk; tutmaya da devam ediyoruz"
"Biliyor musunuz, bizim daha çok dilenciye ihtiyacımız var; dilencinin de bize. Sadaka vermeli, yardım toplamalı, üzüntü duymalıyız ki hem gösteriş yapmış oluruz hem vicdanımız rahatlar. Yoksa sokaktaki köpekle dilenci benim gözümde birdir."
Geriye bıraktıkların da, kazdığın bu mezarda cehenneme gidecek. Paranla yurt dışına kaçsan bile! Ama yarın tükrük ve tekme tokattan başka bir şey nasip olmayacak sana. Beli kırık kedi gibi her yerde bu utancı taşıyacaksın, hem de sülalenle birlikte.