Haçlı Gururunun Ezildiği Yer - Çanakkale
Abdullah UçarHaçlı Gururunun Ezildiği Yer - Çanakkale Gönderileri
Haçlı Gururunun Ezildiği Yer - Çanakkale kitaplarını, Haçlı Gururunun Ezildiği Yer - Çanakkale sözleri ve alıntılarını, Haçlı Gururunun Ezildiği Yer - Çanakkale yazarlarını, Haçlı Gururunun Ezildiği Yer - Çanakkale yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Çanakkale Savaşının Vahameti
"Biz oturduğumuz yerin her taşı için
cevher-i can verdik. Her avuç toprağımı.
nazarınızda, o yola feda olmuş bir kahramanın vücudundan yadigardır. Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize hasredilmiş biliriz. Daima onu nefsimizden ziyade sever, nefsimizi
uğruna feda ederiz.
Namık Kemal
Hay Tepe'de 40 kişilik bir takımımız, 2 Tabur ingiliz askerine kan kusturmuştur. Ertuğrul Koyu 10. bölük 1. takımdan Ezineli Yahya Çavuş ve arkadaşları kendilerinden 13 kat fazla olan İrlanda kuvvetlerine karşı koymuş, vatan
topraklarını onların kanlı ve kirli çizmelerine çiğnetmemek için hepsi şehit olmuşlardır.
Çimentepe önüne gelen 20 ingiliz zırhlısı dakikada siperlerimize 1300 top mermisi atmışlar,Tabyalarımızı cehenneme çevirmişler ama yine de ÇANAKKALE'yi
geçememişlerdir.
26 Alayimızın 3. taburu 10 tane Ingiliz taburunu 32 saat yerine mihlamış ve onlara geçit vermemiştir. 4 Mart
1915 Seddülbahir'de Mehmet Çavuş tüfeği arızalanınca düşmana taşla saldırmıştır.
Bu hengâmede 57. Alay Komutanı Yrb. MUSTAFA KEMAL geri çekilen askerleri görünce sebebini sormuş,
onlar "atacak mermimiz kalmadı" deyince O şöyle demiştir: "Süngüniiz var ya. Size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar
geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir."
Ecdadımızın heybeti ma'rufu cihandır
Fitrat değişir sanma bu kan yine o kandır
ÇANAKKALE SAVAŞI
"Çanakkale Zaferi, Türk milletinin eski kudret ve kuvvetini muhafaza ettiğini, can çekişen bir Imparatorluk içinde kahraman bir milletin varlığını meydana
koydu.
Avrupalı menfaatinden başka bir şey düşünmez. Fransız filozofu Sartre bu durumu söyle dile getirir: "Paris'`in ihtişamına çarpılan bir doğulu,o ihtişamın altında kendi atalarının çalınmış veya gasp edilmiş zenginliklerinin yattğının farkında değil.
Gerçekten Avrupa medeniyeti Asyalilarin, Afrikalıların, Amerika yerlilerinin, Azteklerin, Mayaların,
İnkaların, kIsacası Kızılderililerin, Eskimoların... kanı, canı ve kemikleri üizerine bina edilmiş bir zulüm medeni-
yetidir.
Avustralyalı bir asker, 1915 yilinda Çanakkale'de şehit ettiği Türk'ün basin kesip memleketine hatıra diye
götürmüs, mumyalayip 87 sene saklamıştır. 02.05.2002 de torunları
bu başı polise teslim etmiş, Avustralya hükümeti de Türk hükümetine teslim etmiştir.
Esirlerimiz üzerinde çeşitli ilaçlar deneyen, ve binlercesinin gözlerini, tedavi ediyoruz diye kör eden
bu medeni Avrupalılardır.
Mağrurun hasmı Allah'tır
Alman Mareşali Liman Von Sanders: "Bir asker için mutluluk denen bir şey varsa, Türklerle omuz omuza savaşmaktır diyebilirim. Fakir insanlardı; buğday kırı-
ğından yapılmış çorba en önemli yemekleriydi. Sağlıksız su içerlerdi. Çamur barıaklarda yatarlardı. Fakat en
modern silah ve araçlarla donanmış düişmanlarına karşı aslanlar gibi savaşırlardı. Bu insanların kalplerinde
sadece ve sadece ulvi bir vatan sevgisi vardı. Ölüme onlar kadar gülümseyerek giden bir millet ferdi daha görmedim.." Evet böyle diyor ama, yeri geldiği zaman,
yukarıdaki misallerde olduğu gibi, kendi menfaatleri için yüz binlercesini gözünü kırpmadan ölüme göndermekten
çekinmemişlerdir.
İngilizler barış zamanlarında bile Osmanlıya çok modern silahlar satmamış, parası verilen gemileri bile anlaşmalara uymayarak teslim etmemiş, verdiklerini de bazı teknik aksamını oynayarak performansını yarıya düşüre-
rek vermiştir.
İngilizlerin dostu yoktur, menfaatleri vardır.