Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hadis Temelli Kalıp Yargılarda Kadın

Ali Osman Ateş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Denilebilir ki, Hz peygamber döneminde kadınların kazandıkları konum, onların Râşid Halifeler devrinde fikirlerini açıkça ortaya koyabilmelerini sağlamıştır. Kadınlar, bu dönemde Hz peygamber tarafından kendilerine tanınan bu hakların geri alınmasına karşı çıkmışlardır. Zübeyr b.el-Avvâm'ın, eşi Âtike Hint Zeyd'i Mescid'e gitmekten menetmek istediği, onun da, Hz peygamberin izin verdiği bir hususa sen nasıl engel olabilirsin? diyerek Mescid'e gitmeye devam etti kaydedilmektedir.(39) Yine, kadınların mihrine bir sınırlama getirmek isteyen Hz Ömer 'e, bir kadın Kur'an-ı Kerim'den delil getirerek karşı çıkmış ve halifeyi düşüncesinden vazgeçirmiştir.(40)
(36) Abdurrezzak, Munassaf, VI, 200; bu konuda ayrıca bkz. Rıza Savaş, Râşid Halifeler Devrinde kadın,s.20. (40) Abdurrezzak, Munassaf, VI, 18
Kadınlara Danışınız, Fakat Dediklerinin Aksini Yapınız
Hz. Peygamber'e isnad edilen asılsız bazı rivayetlerde, " Kadınlara danışılması, fakat onların dediklerinin aksinin yapılması" öğüt verilmektedir. Hadis alimleri, böyle bir sözün Hz peygamber tarafından söylenmediğini, aksine kendileri bir çok konuda muhterem eşlerine danıştıkları bildirilmektedir. Nitekim Hudeybiye andlaşmasının yapıldığı gün, andlaşma şartlarının müşriklerin lehine, Müslümanların aleyhine görünmesi karşısında derin üzüntüden dolayı Hz peygamberin buyruklarını uygulama konusunda ashabın takınmış olduğu isteksiz tavır karşısında, Hz peygamber orada bulunan hanımı Ümmü Seleme'ye danışmış ve onun verdiği fikirle hareket etmiştir.
Reklam
Kur'an'ı Kerim'de Allah, insanı yeryüzünde halifesi olarak yarattığını bildirmiş tüm yarattıklarını da onun emrine ve hizmetine vermiştir. İslam'a göre insan, yaratılmışların en şereflisidir. Durum böyleyken, Hz peygamber'in kadınları eşek veya köpekten daha değersiz kabul ettiğini, O'nun kendisinin(s.a.v) insanlığa tebliğ ettiği Kur'an'a aykırı davrandığını nasıl düşünebiliriz? Bu açıdan bunlar tamamıyla asılsız şeyler olup, Hz peygamber'e isnad edilen iftiralardan ibarettir. Hz peygamber, hiç bir şekilde ümmetinin yarısını meydana getiren kadınlara hakaret etmemiştir. Kaldı ki Hz peygamber, hayvanlara bile hakaret edilmesini yasaklamıştır.
Dünya var olalıdan beri ataerkil ideolojinin, kadını erkeğin kölesi ve cinsel zevk aracı haline getirdiğini savunan, aşkı, anneliği ve aile kurumunu reddedecek boyutta aşırılığa kaçan feminist söylemle de yola devam etmeye, insanın mutluluğunu yakalamaya imkân yoktur.kadın-erkek arasındaki anlamsız ve olumsuz rekabet, kalblerdeki aşk ve sevgiyi inkâr etmekte, milletimizin ve devletimizin bekasının temelini oluşturan aileyi çökertme tehlikesi taşımaktadır. Burada şunu kaydetmekte yarar vardır ki, kadın olsun erkek olsun insanın mutluluğunu temin eden, doğum büyümesini ve gelişmesini sağlayan aile kurmundan daha sıcak, daha iyi müessese henüz keşfedilmemiştir. O halde her ikisi de kenar uçlarda duran ve birbirleriyle çatışan bu görüşlere, kadın ve erkeğin problemlerine çözüm getirmek mümkün gözükmemektedir. Bu durumda kadının geldiği yeni noktada, aile ve toplumdaki konumu açısından onun din ve ahlâk karşısındaki yerini belirlemek gerekiyor. Okuyan, meslek sahibi olan ve evinden dışarıda kamusal alanda çalışan, para kazanan kadın, dinin emirlerini çiğneyip, ahlâk dışı bir davranış mı sergilemektedir? Bunlar, inanan kadınlarımız açısından cevap beklemekte olan sorulardır.
Sayfa 19
Hz. Peygamber ne kadınları eve hapsetmiştir, ne de toplum hayatından soyutlanmıştır. O'nun (s.a.v) devrinde kadın, mümin erkeklerle birlikte, savaşta ve barışta yanyanadır. Kadın, çarşı pazarda, hastalıkta sağlıkta, bahçede bağda, mescidde her yerdedir.
“İslâm’ın yüce değerlerinin insanlığa tebliği için uydurma hadislere gerek yoktur.”
Reklam
“İslâm, insan aklına hitab ederek, ikna yoluyla gönüllere yerleşen onurlu ve faziletli insanların dînidir.Onun zor ve baskıyla her hangi bir alışverişi yoktur.”
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.