Bu romanın amacı Yunus Emre’nin şahsiyetini ve misyonunu, roman üslubuyla daha iyi bir şekilde yansıtmaktır. Yunus Emre’nin tarihi hayatı hakkında kronolojik bilgimiz çok azdır; tarihî şahsiyeti çok iyi bilinmemektedir; onun hakkında bilinenler de kesin değildir; hatta birbirinden farklı şeyler de anlatıldığı görülmektedir. XIII. yüzyılın ikinci yansı ile XIV. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşadığı kabul edilmektedir. Hatta onun 720/1320-21 ’de ölmüş olduğuna dair kanıt da vardır; ancak hayatı ile ilgili diğer bilgiler böyle kesin değildir.
Yaşadığı dönemde Moğol akınları ve tahribatı ile karşı karşıya olan Anadolu’nun neresinde yaşadığı da bilinmemektedir ve değişik yerlerde onun olduğu kabul edilen mezarlar bulunmaktadır. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektaş-ı Velî, Ahî Evrân-ı Velî, Ahmed-i Fakîh ile olduğu kabul edilir ve bunlardan bazıları ile görüştüğüne dair fikirler de ileri sürülmektedir. Onun hayatı, tasavvufla da ilgisi dolayısıyla daha çok menkabevî niteliktedir. Bu eser onun bu menkabevî nitelikteki hayatı ile ilgili bilgiler çerçevesinde oluşturulmuş bir romandır. Okuyucularımızın romanı bu bilgiler çerçevesinde okuyup değerlendireceklerine inanıyoruz.
