"..Dünya, lezzet ve acılarıyla, keyif ve sefalarıyla, vebal ve günahlarıyla öyle ağır bir yüktür ki, ruhu bozulmuş, kalbi hastalanmış kimseler haricinde kimse o ağır yükün altına girmez, girmek istemez. Bütün kainatın sorumluluğunu üzerine alıp, her şeyin minneti altına girip, bütün acılar ve vesileler karşısında dilenmektense, tek bir Rabbe, her şeyi işiten, gören ve her şeye gücü yeten bir varlığa sığınmak daha kolay, daha lezzetli ve daha anlamlıdır.."
"..Şimdiki zaman hakikattir; geçmiş bir hatıra gelecek ise bir hayaldir. Geleceğin hayalindeki endişeler ile geçmişin hatıralarında saklı elemler hakikate karıştığı için insan anda mutlu ve huzurlu kalamamaktadır. Oysa ki geçmiş ve gelecek yokluk olduğu için insan anda huzurlu yaşamalıdır.."
"..Dünyaya hasredilmiş işlerine uhrevi etiketler yapıştırdığında, onları uhrevileştirdiğini sanır insan. Zaaflarına güzel isimler takmakla, onları fazilet haline getirdiğini düşünür. Biriktirerek büyük bir israfa, yüksek makamlara tırmanarak tenzil-i rütbeye, başararak büyük bir mağlubiyete, bilgi edinerek büyük bir cehalete, kazanma yoluyla büyük bir kayba, severek büyük bir nefrete sebebiyet vermiş olsa da pişman değildir. Çünkü bütün bu olumsuzluklara ulvi duyguları yüce kelimeleri siper etmiştir.."
"..Cimriliğine ''tutumluluk'' ismini veren, kibrine ''onur, şeref ve haysiyet" adlarını takan, komplekslerine "tevazu" nazarıyla bakan, kalp katılığını "soğukkanlılık" olarak gören, hasedini gıptaya, hinliğini ferasete benzeten nice insan vardır. Kelimeleri farklılaştırmakla acı gerçekler değişmeyecektir. Bütün vaktini dünya işleriyle doldurmaya zamanı verimli kullanmak der insan, bu meşguliyet ona ahiretini kaybettiriyor olsa da..."
"..Bazen bir şeyin bütününde var olan güzellik, ayrıntılarında görülmeyebilir. Örneğin çiçekteki güzellik teferruata inildiğinde değil dış bütünlüğe bakıldığında belli olur. Veya bir şarkının notaları tek tek dinlendiğinde insanı etkilemesi mümkün değildir. Bu yüzden başımıza gelen bazı hadiselerin tümüne bakıldığında gördüğümüz güzelliklerin(hayırların), detayına inildikçe kaybolması hatta yerini çirkinliklere(şerlere) bırakması o nimetin güzel olmadığı sonucunu doğurmaz.."