Dikkat spoiler içerir.
İstanbul'da bir Halk plajında geçen güzel bir roman. Burada çalışanların ve müşterilerin hikayesi gayet güzel bir şekilde aktarılmış. Maliye müdürü iken zimmetine para geçirip kadına yedirince hapse giren Davut efendi, karısı Şükran'ın onu sürekli boynuzladığı ve Lazoğlu Dursun'dan korkan Şükrü, emlak zengini olan ama cimriliğinden Dursun ile ıstakoz pazarlığı yapan Doktor, sürekli kitap okuyan ve kimseye haraç vermeyeceğini söyleyen, karısı hasta olduğu için oğlu Cengiz'i yaz boyunca yanında bağlamak zorunda kalacak olan Kahveci Cafer gibi çalışanlar anlatılıyor. Sonrasında Halk plajının genel sakinleri olan İngiliz adam, vücudunun bir tarafı tutmayan Ali efendi ve karısı, sevici olan Fatma Hanım ve arkadaşı gibi isimler tanıtılıyor. En sonunda da Ali, Sayacı Necmi ve diğerlerinin Cafer'e ayar vermek için sahile çıkartma yapmaları, herkesi rahatsız etmeleri, beleş kahve isteyip sonra dayak atmaları ama enseleri kalın olduğu için karakolda Hayrettin bey ve diğerleri yüzünden işin sulhe bağlanması, ama zarar ziyan büyük olduğu için karısının sanatoryuma gitmek yerine gelip çalışmaya başlaması ve Cengiz'in hala bağlı kalması, iş arkadaşlarının hiç birinin onun lehinde ifade vermemesi gibi konular anlatılıyor. Oldukça güzel bir dili olan mutlaka okunması gereken bir kitaplardan biri.
