Ne olursa olsun, sanat felsefecileri ve estetik profesörleri, sanat eserini, kendi üzerine kapalı, tarihsel ya da sosyolojik gerçeklikten kopuk ve gerçekliği ancak kendi kendisinden hareketle anlaşılabilecek otonom bir yaratım olarak görme eğilimindedirler. Büyük bir sanat eserini, kaleme alındığı dönemin siyasal aktüalitesiyle ilişkiye sokmak, onlara, salt estetik güzelliği bozmanın bir türü ve sanatsal biçimin kendine has değerini düşürmek gibi görünür.