Hangi Batı

Attila İlhan

Hangi Batı Quotes

You can find Hangi Batı quotes, Hangi Batı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Ahmak, hayran olur, bağlanır, çünkü anlamaz; zeki, kuşkulanır, dibini karıştırır, çünkü anlar."
Sayfa 74 - Uzakdoğulu atasözü
Reklam
Kemalistler kulak kabartsın
Fransa'da laique devletin televizyonu her pazar kiliselerden ayin yayımlar, üstelik bu ülkelerin hepsinde de scolastique eğitim yapan din okulları en yüksek derecelerine kadar serbesttirler ve hatta devlet tarafından da korunurlar.
Sayfa 82
Önce şu gerçeği işkilsiz ve kuşkusuz ortaya koymak faydalı: Toplumcu ve ilericilerin "batılı" mantığı ve bilgisiyle yap­tıkları bütün hesaplar adamakıllı fos çıkmıştır.
"VE İTİRAF..."
- “Cumhuriyetin ilk kuşaklarından itibaren, Türkiye’de bir Arap düşmanlığı almış yürümüştür. Temeli de aynı: Birinci Dünya Savaşı sırasında Lawrence’nin dağıttığı altınlar, bunlara satılıp Osmanlı’yı çöl savaşında arkasından hançerleyen Arap şeyhleri! Bunda hiç kuşkusuz gerçek bir yan bulunuyordu, bulunuyordu ama, İngiliz emperyalizminin bölgedeki petrol çıkarlarını güven altında tutmak için Türklerle Araplar arasında sürekli bir düşmanlığı körüklemenin ne kadar yararlı olacağı da açıktı. Bunu ne zaman anladım bilir misiniz, İkinci Dünya Savaşından sonra, ilk tanışmak olanağını bulduğum Mısırlı aydın solcular, bana Türkiye’nin Araplara ihanetinden söz ettikleri zaman! Aaa, adamlar bizim onlara yakıştırdığımız kusurların aynını, bizde buluyorlardı; onları yalnız bırakmışız, terk etmişiz, batılı olmuşuz, gâvur olmuşuz filân! Demek tavşana kaç tazıya tut politikasıyla, emperyalizm amacını bir güzel gerçekleştiriyordu...”
Sayfa 166
Siz ne derseniz deyiniz, Türkiye'nin demokrasi tarihi, Ame­rika'yla başımızın belaya girmesi tarihidir.
Reklam
"Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir."
Sayfa 206Kitabı okudu
Öyle ya, Türk ozanının uygarlaşmak için sözgelişi "son­net"ye başvurup da, ulusal ve geleneksel biçimlerine bir gelişme yo­lu aramayı aşağılaması ne kadar da kompradorların din değiştirme­lerine benziyor. Çinhindi'nde tam Fransızlaşmak, tam Amerikan­laşmak için nasıl birtakım Kolu'lar çekik gözlerini ameliyatla düzelt­meye uğraşıyorlarsa, sen de tut dilini iğdiş et, sanatının imge düze­nini boz, ses uyumunu kır, sonra da artık batılı oldum diye övün!
Sözü, belki de hiç ummadığınız bir yere getireceğim: Bizim, Türkiye'nin her yanında herkesin Türkçe bilmemesinden ne türlü aşağılık duyguları çektiğimiz, malum! Bunun altında da işlerin "Batı'da çok başka türlü döndüğünü" sanmamız yatıyor besbelli. Batılı devlet ne demek: Din birliği, dil birliği, cart curt, falan fi­lan ... Yok efendim yok. Eğer Kürt Kürtçe, Laz Lazca, Fellah Arapça konuşuyorsa, bu bizim hem şerefimiz hem suçumuz, ama onların hiçbir şeyi değil. Şerefimiz, demek ki on yüzyılı bulan bir Türk yaşantısına rağmen onları zorlamamışız, baskı altına almamı­şız dillerini unutturmak için; suçumuz, demek ki Türkçeyi onlara iletmesini öğretmesini bilememişiz, bütün "milliyetçilik" palavrala­rımıza rağmen! ... Amaç elbette herkesi Türkçe konuşturup yazdı­rıp okutmak olmalı, ama bölge dillerini unutturmak pahasına de­ğil. Zira bu diller de bu toprağın zenginliği: Şarkıları, şiirleri, ağıt­ları ve küfürleriyle.
Yeni Türk sanatçısı, kendisini Batılı diye alır. İçinde yaşadığı toplumu Doğulu diye küçümser. Küçük aydınlar, hatta biraz gö­zü açık mahalle kızları, yalnız "çeviri" roman okumakla, Türk film­lerine gitmemekle basbayağı övünürler. Büyük şehirlerimizin o Al­lah muhafaza, sanat çevrelerinde Fransız resmi, İngiliz şiiri, Rus müziği, İtalyan sineması herhangi bir Türk sorunundan önce ko­nuşulur.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.