Bir Şehrin Hikâyesi
Dünya Savaşı’ndan az önce modern tarım araçları ilk kez Adana ve İzmir vilâyetlerinde görülmüştür. Adana bölgesinde daha çok Alman yapısı buharlı lokomobiller, harman makineleri, demir pulluklar satın alınmıştı. İzmir bölgesinde ise ABD yapısı araçları kullanılmıştı. Savaştan beri buharlı Alman traktörlerinin yerini motorlu hafif İtalyan, Fransız ve Amerikan tarktörleri almaktadır. Türkiye toprağı, pek çok yerde ağır olduğundan güçlü traktörlerin kullanılması gerekmektedir. Var olan traktörler hem pulluk çekme hem de biçerdöverleri ve harman makineleri çalıştırmakta kullanılmaktadır.
1924 yazında yüzden çok Fordson traktörü yalnız pamuk ambarı Adana’da satılmıştır. Bir yıl önce bu bölgede satılan traktörlerin sayısı yirmi beş, 1922’de ise üçtü. Savaştan önce hiç satılmazken, 1924 yılında otuz kadar büyük Alman motorlu pulluk alıcı bulmuştur. Bu araçların çoğunda farlar bulunduğu için tarlalarda geceli gündüzlü çalışıldığı görülmektedir. Şimdiye kadar Türk köylüsünün bilmediği diskarov da (diskarov, sürülmüş toprağı ufalamak için kullanılan bir araçtır) ülkeye girmeye başlamıştır. Yakın zamanlara kadar bu, önemli bir araç sayılmazdı. Çoğu kere bu iş, bir öküzün çektiği ve üzerine ağırlık olsun diye kadınların ya da çocukların oturdukları bir kütüğü sürüklemekle yapılırdı. Şimdi ise birçok yerde atların çektiği tırmıklar ya da traktörlerin çektiği diskarovlar kullanılmaktadır.
-Arnold J. Toynbee-
(Tanıtım Bülteninden)
