Hapishane Defterleri
Antonio GramsciHapishane Defterleri Quotes
You can find Hapishane Defterleri quotes, Hapishane Defterleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Aydınlar bilir, fakat kitleler hisseder.
Sayfa 133 - Kalkedon Yayınları
Tolstoy, dünya çapında yazarlardan biridir. Her ülkede, sanat alanındaki olgunluğun en büyük doruklarından biri diye kabul edilen, en kötü ve beceriksiz çevirileriyle bile, hiçbir kültürü olmayan ve yorgunluktan sersemleşmiş insanlarda bile sonsuz hayranlık uyandıran ender yazarlardandır.
Gerçekten de Tolstoy, bir güzellik ve uygarlık taşıyıcısıydı ve bugünün dünyasında henüz hiçbir yazar onun gücüne erişebilmiş değildir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Bir kimsenin ancak ödediği belirli orandaki vergi ile seçmen olabilmesi ve maddi çıkarlar sağ layan yönetim kurullarına girebilmesi "ruhun" "madde" önünde alçalması değil de nedir?
İnsanoğlu, gelecek hakkında tasarılar kuramayacak durumundaysa, geçmişi didik didik tahlil etmekle uğraşıyor ister istemez. Ve sonunda, her bakımdan çok daha iyi kavrıyor geçmişi. Özellikle de kendi öz budalalıklarını, işlemiş olduğu hataları, yapmış veya yapmamış oluşu daha iyi ve daha doğru gelen şeyleri düşünüyor.
Sayfa 66Kitabı okudu
Mükemmel bir benzetme;
Machiavelli'ciliği,
bilimsel niteliği bakımından hem gericiler hem de demokratlar kullanabilir. Tıpkı, kılıç sanatının hem centilmenlere hem de haydutlara yarayışı gibi.
Asırlardır tüm dünyada böyledir bu
Büyük politikacılar söze Machiavelli 'yi lanetlemekle başlar, kendilerinin Machiavelli'ciliğe karşı olduklarını ilan ederler; ama ibadet yaparcasına uygularlar onun yasalarını.
Her yazmayı düşündüğümde, beni susturan şeyi de düşünüyorum. Düşünüyorum ki zayıflığım senin için henüz yeni...
Sayfa 66Kitabı okudu
Eskinin çürüyüp yok olduğu, yeninin ise bir türlü ortaya çıkamadığı bir değersizleşme, bir çürüme, bir nihilizm dönemi yaşıyoruz.
Her şey politikadır, felsefe ya da felsefeler bile.
Elitlerin dokunulmazlığı böyle başlar
Aydınla ulusun halk kesimi arasında bir duygu bağıntısı olmazsa tarihsel bir politika olamaz.
Böyle bir bağ olmaksızın aydınla, ulusun halk kesiminin ilişkileri salt bürokratça biçimsel ilişkilere indirgenmiş olur; böylece aydınlar bir kastı ya da (örgütsel merkezcilik) adı verilen bir kutsal kişiler topluluğu oluştururlar.