Haremden Kaçan Şehrazat

Fatima Mernissi (Fetna Ayt Sabbah)

Haremden Kaçan Şehrazat Quotes

You can find Haremden Kaçan Şehrazat quotes, Haremden Kaçan Şehrazat book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Erkeklerin güzellik tim­sali olarak özgüven sahibi, bağımsız kadınları düşlemesi için, nasıl bir devrime ihtiyacımız var acaba?
Batı erkeği, kadın güzelliğini, idealleştirdiği bir çocuklukta dondurmak için imgeleri ve sahne ışıklarını kul­lanıyor ve kadınları, yaşlanmayı -yılların o olağan ilerleyişini· utanılacak bir değer kaybı olarak görmek zorunda bırakıyor.
Reklam
Do­ğu'da kadınlara karşı kullanılan silah insan arasına girmeyi sı­nırlamak; Batı'da kullanılan silahsa, gençliği güzellik olarak gös­terirken, olgunluğu kınamaktı. Kadınlara karşı New York'ta za­man, Ayetullahların Tahran'ında ise mekan kullanılıyordu. Her iki kültürde de amaç aynı: kadınlara kendilerini rahatsız, yetersiz ve çirkin hissettirmek. Zamanı harcayan Batılı kadınlar yaşla beraber tecrübe kazanıp olgunlaşıyorlar ve modanın ka­hinleri tarafından çirkin ilan ediliyorlar, aynen halka açık me­kanları kullanan İranlı kadınlar gibi.
1920'lerde Türkiye, birbiriyle çok yakından ilintili olarak gö­rülen üç şeye -zorbalık, cinsiyet ayrımcılığı ve sömürgecilik- kar­şı savaşan ve "Genç Türkler" olarak bilinen bir hareketin yürüttüğü köklü bir mücadeleye sahne oluyordu. Atatürk önderliğin­deki "Genç Türkler," Müslümanların geniş çapta Batı işgaline yol açan "gerileyişi" için Sultan'ın zorba yönetimini suçluyorlardı.
Tam salondan çıkmak üzereydik ki; "Kırmızı Pantolonlu Odalık"ın 1921 'de tamamlandığını fark ettim ve birden beynim­de Sufilerin lavami dediği bir şimşek çaktı. Bu tarih, İslam tari­hinde önemlidir; çünkü o yıl Türkiye'de kadınların özgürlüğe kavuştuğu yıldır ki, bu da ulusal özgürleşme mücadelesinin bir parçasıdır. 1920'lerde, Matisse Türk kadınlarını harem cariyele­ri olarak resmederken; Kemal Atatürk, Türk kadınlarına eğitim, oy kullanma, seçilme ve resmi kurumlarda çalışma gibi hakları veren kadın haklarını yasalarla yürürlüğe koyuyordu.
Afganistan, Cezayir ya da başka yerlerde kadın­ları örtünmeye zorlayan bağnazlar, kadının zekasını karalamı­yorlar; onların savaşı daha çok kadınların halk arasına girmesiy­le ilgili. Erkekler sokaklarda ve parlamentolarda kurdukları te­keli korumak, kadınlarsa buralara ait olmadıklarını göstermek için örtünmek zorundalar. Örtünme, politik bir ifade.
Reklam
“Fikrin muhafazakar bir erkeği rahatsız ediyorsa ona dört elle sarıl,” dedim kendi kendime “Bu fikir büyük olasılıkla önemli keşiflerin önünü açacaktır.”
Sayfa 168Kitabı okudu
Beni yiyecekten yoksun bırakmak, düşünme yetilerimi felce uğratmanın kesin­likle en iyi yolu.
Bir kadın kanatlarını kullanmaya karar verdiğinde, büyük tehlikeler onu bekliyor demektir."Kadınların kanatları olduğuna inanmakla kalmazdı. Onları kullanmazlarsa kötü olacağına emindi."
1930'da uçak uçururken resimleri çekilen ilk kadın pilot olan Sabiha Gökçen gibi Türk kadınları, benim doğduğum şe­ hirde ilk kez 1950'lerde uçan Touria Chaoui gibi yeni yetişen kadınlara örnek oldular. Ancak Fas Türkiye'den çok gerideydi; Süreyya Ağaoğlu daha 1930'larda Türk mahkemelerinde müvekkillerini savunurken, bizim ilk kadın avukatımızı görmemiz için yıllarca beklememiz gerekmişti.
Reklam
Muhafazakar, erkek seçkinlerin bunu bilmeyişlerine öyle seviniyorum ki. Profesör Benkiki'nin kırk iki bedeni bilmeyişine seviniyorum. Köktendincilerin ka­dınları örtünmekten başka, bir de altı bedene girmeye zorladık­larını bir düşünsenize! Size uygun etek bulamıyorsunuz diye, nasıl inandırıcı, poli­tik bir gösteri düzenleyip sokaklarda insan haklarımız ihlal edi­liyor diye bağırabilirsiniz ki?
Matisse, Kemal Atatürk'ün güzellik idealiyle; örtülerini atarak uçak kul­lanan Türk kadınlarıyla neden ilgilenmedi? 1920'lerde Atatürk gibi Türk bir asker, özgür kadınlar hayal ederken, Matisse gibi demokrasinin içinde yetişmiş bir adamın odalıkların ve kadınların itaatkarlığıyla karıştırdığı bir İslam uygarlığının hayalini kuruyor olması ne tuhaf. Bu zıtlık nasıl açıklanabilir?
Türk Devrimi'nin etkileri, İslam dünyasının her yanında yankılandı. Bu sayede de Fas'ta ilk kız okulları açıl­dı, benim de 1940'larda öğrenim gördüğüm ve onlar olmasay­dı tam bir cahil olarak kalacağım okullar.
Bir kadın kanatlarini kullanmaya karar verdiğinde, büyük tehlikeler onu bekliyor demektir.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.