Bilim insanları fosil sergileri ve Yaratılış Atlasları'ndaki iddiaları yanıtlıyor..

Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği

Nalan Mahsereci

Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği Gönderileri

Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği kitaplarını, Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği sözleri ve alıntılarını, Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği yazarlarını, Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evrim kuramı tartışması yeniden gündemde. AKP'nin hükümet olduğu, Büyük Ortadoğu Projesi ve Ilımlı İslam'ın dayatıldığı Türkiye'de gündeme gelmeseydi şaşardık zaten. Ankara Mamak'ta bir ilkokulda, sınıf öğretmeni Zeliha Avcı hakkında, hayat bilgisi dersinde Darwin'in evrim kuramını anlattı diye soruşturma açıldı. İddia şu: Zeliha öğretmenin "müfredat programında olmadığı halde" 8 yaşlarındaki çocukların beyinlerinde tahribata yol açtığı!
Sayfa 390 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
kapı çoktan kırıldı
Din tüccarları, inanç sömürücüleri kapımızın eşiğinde bekliyor. Evimizi korumamız gerek.
Sayfa 295 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bilim ile din her zaman farklı mantıklara dayanagelmişlerdir. Din imana, bilim (başta kendinden olmak üzere her şeyden) kuşkuya dayanır. İmanın nesnesini kanıtlamaya, kendini izaha gereksinimi yoktur; bir süreçten çok bir "hâl"dir o. Çoğunluk kendi içerisine kapalı, bütünleşmiş, tutunumlu bir yetkinlik tasarımı. İnsanlara huzur verebilir; motive edebilir; ahlaksal bir model oluşturabilir vs. ama kendini asla sorgulatmaz. Bilim ise ancak kendini çürüterek gelişebilen bir süreçtir. (Bu nedenle bilim tarihinde paradigma değişikliklerine sıkça tanık oluruz.) Aklın ürünü olduğunun bilincinde olduğu için "kutsalları, "dokunulmazlık"ları yoktur. Son kertesine dek profan'dır. Dolayısıyla din ile bilim birbirlerinin dillerini (ya da mantıklarını) kullanmaya kalkıştığında, kendilerine zarar vermekten başka bir şey yapamazlar. Bir başka deyişle, evrenin bir üstün akıl / varlık tarafından yaratılmış olduğuna, insanların görevlerinin de sonsuza dek ona hizmet olduğuna, vb. inanabilirsiniz; bu nihayetinde doğanın erekselleştirilmesinin / insanileştirilmesinin, bir başka deyişle, insana özgü unsurların (akıl, yaratıcılık vb.) doğaya yansıtılmasının bir örneğidir. Ama bütün bunları bilimsel (diyelim ki matematik, ampirik, mantıksal ya da herhangi bir yoldan) "kanıtlamaya" kalkışmak, imanınıza ilişkin kuşkularınızı açığa çıkartır yalnızca...
Sayfa 266 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
"Kalu bela"dan beri mümin, hatta Müslüman olma inancı, hiç kuşkusuz ki Müslüman inancasıyla tutarlı, ama adı üstünde, bu bir "inanç"; yani bilgi değil, bilim hiç değil... Dolayısıyla ampirik (hatta mantıksal) olarak doğrulanabilirlikten yoksun... Kişiler hiç kuşku yok ki, dilediklerine inanabilirler; hele ki şu postmodern dünyada, nelere inanılmıyor, ki: UFOlara, Google'ın Tanrı olduğuna, reenkarnasyona, Anatanrıça'ya, Atlantis söylencelerine, büyüye, cinlere - perilere, şeytana, serbest piyasaya... Sorun, Hıristiyan bilimcilerin ve onların şakirdi Adnan Oktar'ın, serbest nazım derlenmiş eklektik bir "iman"ı "bilim" olarak sunmaya kalkışmasında, bir başka deyişle imanı "pseudo bilimsel" bir dile büründürmesinde... Bunun adı, düpedüz "şarlatanlık" tır. Mürekkep yalamış, üniversite rahle-i tedrisinden geçmiş pek çok akl-ı evvelin bu şarlatanlığı sorgusuz sualsiz benimsemesi de cabası. Şarlatanlık, bilimin dilini "bozma" teşebbüsüdür. Arızîdir: Bilim tarihi nice şarlatanlıklara sahne olmuştur; hâlâ da oluyor... Tabii, şarlatanlığın "din" adına yapılması olayı kuşkusuz ki vahimleştiriyor...
Sayfa 266 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
Çok daha güçlü ve köklü bir Aydınlanma atağına ihtiyacımız var.
Sayfa 263 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
mekkeli müşrikler de tramvay kullanıyordu
Hz. Nuh buharlı gemiyle dolaşır da, Hz. Süleyman uçakla gezmez mi?! Harun Yahya'nın teknoloji tarihine ilişkin bir diğer büyük keşfi de budur: Hz. Süleyman döneminde de, bu kutlu peygamber vesilesiyle bilim, sanat ve teknolojide çok önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Örneğin Kuran'da Hz. Süleyman döneminde uçak gibi hızlı ulaşım araçlarının kullanıldığına işaret edilmektedir: 'Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik)...' (Sebe Suresi, 12) Bu ayet-i kerimede ulaşılması oldukça uzak olan mesafelere, Hz. Süleyman döneminde kısa sürede ulaşılabildiğine dikkat çekilmektedir. Bu, günümüzdeki uçak teknolojisine benzer bir teknoloji kullanılan, rüzgarla hareket eden vasıtalara işaret etmektedir. (Cilt 2, s.529)
Sayfa 258 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ben ikna oldum
Harun Yahya'nın insanlık tarihine ilişkin çok önemli bulgularından biri, Hz. Nuh'un inşa ettiği geminin buharlı gemi olduğunu tespit etmesidir. Şimdiye kadar bildiğimiz, ilk buharlı geminin 22 Ağustos 1787'de Amerikalı mucit John Fitch tarafından Delaware Nehri'ne indirildiği; 1807'deyse yine Amerikalı bir mucit Robert Fulton tarafından buharlı geminin ilk kez ticari olarak işletildiğidir. Bu büyük keşifle birlikte Harun Yahya, insanoğlunun buharlı gemilere binlerce yıldır sahip olduğunu göstermiş oluyor! Yahya'nın bu konuda son derece sağlam kanıtları vardır. Kendisinden okuyalım: Kuran'da yer alan bilgiden Hz. Nuh'un inşa ettiği geminin buharlı bir gemi olduğu anlaşılmaktadır. Bu bilgiye, ayette yer alan 'tandır feveran ettiği zaman' ifadesiyle dikkat çekilmektedir. 'Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle...' (Hud Suresi, 40). Tandır hala çeşitli bölgelerde kullanılan bir tür ocaktır. Feveran etmek, fışkırmak ve kaynamak anlamındadır. Hz. Nuh'un gemisinin, tandırın feveran etmesiyle yani ocağın (kazanın) kaynamasıyla hareket etmeye hazır hale geldiği anlaşılmaktadır. (Cilt 2, s.529)
Sayfa 257 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
:D
Yaratılış Atlasları incelendiğinde Harun Yahya'nın felsefe, matematik, tarih, ilahiyat gibi alanların; fizik, kimya, astronomi, biyoloji, jeoloji gibi temel doğa bilimlerinin; sosyoloji, antropoloji, arkeoloji, filoloji gibi toplum ve insan bilimlerinin; tıp, genetik ve mühendislik gibi uygulamalı bilimlerin ve bütün bu bilim dallarının altdallarının, ayrıntılı konularında tartışma ve yorum yapabilecek kadar uzmanı olduğu anlaşılıyor. Dünya bugüne kadar bu çapta bir "âlim" görmedi! Harun Yahya her şeyin uzmanıdır.
Sayfa 253 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
İnsan varolduğu günden bu yana yüksek bir kültüre sahip değildir. Arkeoloji bize insanoğlunun kültürel olarak da evrimleştiğini belgeleriyle göstermektedir. Eski insanların yaptıklarına, "Aman ne güzel şeyler yapmışlar" derken, onu kendi tarihsel dönemi içinde değerlendirmek gerektiğini unutmamalıyız. Bugün de kültürel evrim süreci içinde yaşamaktayız, örneğin insan her zaman uçmak istemiştir, bu konuda mitolojiler vardır; ama uçmaya, ilk uçağı yapmaya, çok kısa bir süre önce başlamıştır. Uçak teknolojisini de giderek geliştirmiştir. Evrenin yaşına baktığınız zaman dünyanın yaşının hiçbir şey olmadığını görüyoruz, hele insanın yaşı hiçbir şey değildir.
Sayfa 251 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
Öncelikle şunu belirtelim, inanç ve bilim dünyasını birbirinden ayırmak gerekli. İnanç sistemleri kitabın yazdığını sorgulama yetkisini kişilere vermez, olduğu gibi inanmak zorundasınız. Bilim dünyasıysa, her zaman somut verilerden yola çıkar, sorgulamaya dayalıdır, inanç dünyasından da soyutlanmış bir dünyadır.
Sayfa 250 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.