Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim insanları fosil sergileri ve Yaratılış Atlasları'ndaki iddiaları yanıtlıyor..

Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği

Nalan Mahsereci

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
:D
Yaratılış Atlasları incelendiğinde Harun Yahya'nın felsefe, matematik, tarih, ilahiyat gibi alanların; fizik, kimya, astronomi, biyoloji, jeoloji gibi temel doğa bilimlerinin; sosyoloji, antropoloji, arkeoloji, filoloji gibi toplum ve insan bilimlerinin; tıp, genetik ve mühendislik gibi uygulamalı bilimlerin ve bütün bu bilim dallarının altdallarının, ayrıntılı konularında tartışma ve yorum yapabilecek kadar uzmanı olduğu anlaşılıyor. Dünya bugüne kadar bu çapta bir "âlim" görmedi! Harun Yahya her şeyin uzmanıdır.
Sayfa 253 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
Bilim ile din her zaman farklı mantıklara dayanagelmişlerdir. Din imana, bilim (başta kendinden olmak üzere her şeyden) kuşkuya dayanır. İmanın nesnesini kanıtlamaya, kendini izaha gereksinimi yoktur; bir süreçten çok bir "hâl"dir o. Çoğunluk kendi içerisine kapalı, bütünleşmiş, tutunumlu bir yetkinlik tasarımı. İnsanlara huzur verebilir; motive edebilir; ahlaksal bir model oluşturabilir vs. ama kendini asla sorgulatmaz. Bilim ise ancak kendini çürüterek gelişebilen bir süreçtir. (Bu nedenle bilim tarihinde paradigma değişikliklerine sıkça tanık oluruz.) Aklın ürünü olduğunun bilincinde olduğu için "kutsalları, "dokunulmazlık"ları yoktur. Son kertesine dek profan'dır. Dolayısıyla din ile bilim birbirlerinin dillerini (ya da mantıklarını) kullanmaya kalkıştığında, kendilerine zarar vermekten başka bir şey yapamazlar. Bir başka deyişle, evrenin bir üstün akıl / varlık tarafından yaratılmış olduğuna, insanların görevlerinin de sonsuza dek ona hizmet olduğuna, vb. inanabilirsiniz; bu nihayetinde doğanın erekselleştirilmesinin / insanileştirilmesinin, bir başka deyişle, insana özgü unsurların (akıl, yaratıcılık vb.) doğaya yansıtılmasının bir örneğidir. Ama bütün bunları bilimsel (diyelim ki matematik, ampirik, mantıksal ya da herhangi bir yoldan) "kanıtlamaya" kalkışmak, imanınıza ilişkin kuşkularınızı açığa çıkartır yalnızca...
Sayfa 266 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ben ikna oldum
Harun Yahya'nın insanlık tarihine ilişkin çok önemli bulgularından biri, Hz. Nuh'un inşa ettiği geminin buharlı gemi olduğunu tespit etmesidir. Şimdiye kadar bildiğimiz, ilk buharlı geminin 22 Ağustos 1787'de Amerikalı mucit John Fitch tarafından Delaware Nehri'ne indirildiği; 1807'deyse yine Amerikalı bir mucit Robert Fulton tarafından buharlı geminin ilk kez ticari olarak işletildiğidir. Bu büyük keşifle birlikte Harun Yahya, insanoğlunun buharlı gemilere binlerce yıldır sahip olduğunu göstermiş oluyor! Yahya'nın bu konuda son derece sağlam kanıtları vardır. Kendisinden okuyalım: Kuran'da yer alan bilgiden Hz. Nuh'un inşa ettiği geminin buharlı bir gemi olduğu anlaşılmaktadır. Bu bilgiye, ayette yer alan 'tandır feveran ettiği zaman' ifadesiyle dikkat çekilmektedir. 'Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle...' (Hud Suresi, 40). Tandır hala çeşitli bölgelerde kullanılan bir tür ocaktır. Feveran etmek, fışkırmak ve kaynamak anlamındadır. Hz. Nuh'un gemisinin, tandırın feveran etmesiyle yani ocağın (kazanın) kaynamasıyla hareket etmeye hazır hale geldiği anlaşılmaktadır. (Cilt 2, s.529)
Sayfa 257 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
Öncelikle şunu belirtelim, inanç ve bilim dünyasını birbirinden ayırmak gerekli. İnanç sistemleri kitabın yazdığını sorgulama yetkisini kişilere vermez, olduğu gibi inanmak zorundasınız. Bilim dünyasıysa, her zaman somut verilerden yola çıkar, sorgulamaya dayalıdır, inanç dünyasından da soyutlanmış bir dünyadır.
Sayfa 250 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
kapı çoktan kırıldı
Din tüccarları, inanç sömürücüleri kapımızın eşiğinde bekliyor. Evimizi korumamız gerek.
Sayfa 295 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
doğal seçilim eşitsiz olasılıklarla ilgilidir, bu nedenle rastlantısal bir süreç değildir.
Sayfa 198 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
Reklam
RNA ve DNA arasındaki fark, sadece bir oksijen atomundan ibarettir. RNA molekülündeki fazladan oksijen atomu, RNA'nın su ile olan etkileşimini artırır ve böylece yapısı daha kolay bozulur. Genelde kabul gören kanı, DNA'nın RNA'dan evrimleştiği ve daha kararlı bir yapısı olduğu için kısa zamanda dünyadaki baskın genetik bilgi deposuna dönüştüğüdür. Yani RNA genomlarından, DNA genomlarına bir geçiş gerçekleşmiştir. Günümüzde hâlâ RNA bazlı genoma sahip canlıların bulunması bu görüşü desteklemektedir.
Sayfa 224 - Bilim Ve Gelecek YayıneviKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.