Kuruluş sürecinde malzeme temininde yardımcı olma sözü veren Hasanoğlanlılar, bu konuda ilk yılın sonunda tavır değiştirerek fiyatları yükselteceklerdi. Öte yandan inşaat sahasında arı gibi çalışan öğrenciler ve idarecileri izlerken "bu bebeler mi inşaat yapacak?" diye şüphelerini dile getiren Hasanoğlanlılar daha ilk aylar içinde bu şüphelerinden sıyrılarak "bebelerin" nelere kadir olduğunu görecek ve hem öğretmenlerle hem öğrencilerle daha yakın ilişkiler kuracaktır.Geldiklerinde kalacak yerleri olmadığı için kapılarını açtıkları öğrencilerin toplu köy ziyaretleri,zaman içinde gündelik hayatın bir parçası haline gelir.
Köy Enstitüleri ve Hasanoğlan yokluğun ve savaşın sürdüğü bir ortamda her şeye rağmen köylere,köylüye bir umut gibi görünür. Bu yeni eğitim kurumlar köylülere bir yük veya yükümlülük getirmediği gibi bazı inşaat malzemelerini inşaata satarak kazanç sağlamalarının da yolunu açıyordu. Devletin verdiği arazi üzerine yapılacak inşaat için kum, tuğla ,kireç,kiremit , kereste çoğunlukla devlet müesseselerinden temin edilecek, seksen binanın işçiliği minimum masrafla talebeler tarafından yapılacaktır. Sıra temel atmaya geldiğinde köylüler,dönemin yokluklarını yansıtır halde kimi yalınayak, inşaat alanına geleceklerdi.
“ Köy enstitüleri 1949-1951 yılları arasında18 839 öğretmen, 8675 eğitmen ve 1600 sağlık memuru yetiştirir. Enstitüler orta ve yüksek kısım mezunlarıyla tüm yurda taze güç verir. “