Ne tuhaf, savaşsız bir dünya için savaşmak gerekiyordu. Savaşsız bir dünya için neden savaşmak gerekiyordu? Çünkü sınıfların doğasında uzlaşmaz bir çelişki vardı ve o çelişkiyi çözmenin tek yolu buydu. Dünyanın her yerinde bu böyle olmuştu.
“Ne tuhaf,savaşsız bir dünya için savaşmak gerekiyordu.Savaşsız bir dünya için neden savaşmak gerekiyordu?Çünkü sınıfların doğasında uzlaşmaz bir çelişki vardı ve o çelişkiyi çözmenin tek yolu buydu.”
En başta bu ülkeyi seviyorlardı. Üstünde yaşadıkları bu toprakların cömertliğini ve bereketini biliyorlar, emeğin kutsallığını ve eşit paylaşımın erdemini biliyorlardı. Onlar sadece emeği değil, o emeğin sahipleri olan emekçileri de seviyorlardı.
Onlar belki hayatı daha yaşanılır kılmak için savaşmak zorunda kalıyorlardı, fakat savaşsız bir dünyanın özlemiyle bunu yapıyorlardı.
Onlar sadece bu ülkeyi değil, bu ülkeyle birlikte, kişiliklerini oluşturan ve besleyen kültürel değerleri ve tutkuyla bağlı oldukları hayatı çok seviyorlardı. Cesaretleri ve kararlılıkları burdan geliyordu.