Hastalıkların Yorumları ve Anlamları

Hastalık İyileşmeye Giden Yoldur

Rudiger Dahlke

Hastalık İyileşmeye Giden Yoldur Quotes

You can find Hastalık İyileşmeye Giden Yoldur quotes, Hastalık İyileşmeye Giden Yoldur book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Hastalık ve belirti arasındaki farkı anlayan bir insanın, hasta­lığa karşı tutumu ve hastalıkla olan ilişkisi birdenbire değişir. Artık kişi, belirtileri, tüm gücüyle savaşması gereken büyük bir düşman olarak görmez; belirtilerde, kendinde eksik olanı bulmasına ve gerçek hastalığını görüp atlatmasına yardımcı olabilecek bir dostu keşfeder.
Sayfa 17 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
... bu dünyada acı her zaman vardır; bu ne­denle, dünyanın üstesinden gelmemiz ve acıları yok etmemiz, ancak dünyayı ve acıları kavrayıp, onları kabul ederek müm­kün olacaktır.
Sayfa 36 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Reklam
Kendi iç sesine karşı uzun zaman sağır kalan bir insanın kulakları da sağırlaşır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Bir­lik, insan bilincinde iki kutba ayrılır. İki kutup da birbirini kar­şılıklı olarak tamamlar ve varolabilmek için her birinin zıt kut­buna ihtiyacı vardır. Bu kutuplaşma nedeniyle, birliğin iki ay­rı yüzünü aynı anda görmek' olanaksızdır ve bizler, iki kutbu ancak sırayla görebiliriz, 'bu da "ritim", "zaman" ve "mekân" olgularına yol açar. Kutuplu bir bilinç, birliği tanımlamaya kal­karsa bunu sadece bir paradoks (birbirine aykırı söz ve davra­nışlar) yardımıyla yapabilir. Kutuplaşmanın faydası, onun-bi­ze getirdiği "ayırt ederek tanıma yeteneği"dir. Kutuplu bir bi­lincin tek hedef ve özlemi, zaman içinde şartlandığı iyi olmama durumunu aşarak, yeniden iyi, yani bütün olabilmektir.
Sayfa 35 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Hastalık, bedendeki uyumun bozulması, yani o zamana dek dengede olan bir düzenin tehlikeye girmesidir. (Daha sonra farklı bir bakış açısıyla hastalığın aslında dengenin oluşturul­ması olduğunu göreceğiz.) Bu uyum kaybı, önce bilincimizde bilgi boyutunda ortaya çıkar, daha sonra bedende kendini gösterir. Beden, bilincin ve bilinçte oluşan tüm işlem ve değişik­liklerin gerçekleşme alanıdır. Kişi, eğer bilincinde bir dengesiz­lik yaşarsa, bu, bedeninde bir hastalık belirtisi olarak görünür halegelir ve deneyimlenir. Bu nedenle bedenin hasta olduğu­nu söylemek yanıltıcıdır. Sadece insan hasta olabilir ve bunun belirtileri bedende açığa çıkar.
Sayfa 13 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Anlamı olmadan yanyana gelmiş birtakım harfler düşünelim; bu işaretleri ne kadar iyi incelersek inceleyelim içeriği bizim için boştur. Aynı ilişki sa­natta da vardır. Bir tablonun değerini, kullanılan tuval ve bo­yaların kalitesi belirlemez. Tablonun maddesel unsurları, sa­dece, sanatçının iç dünyasındaki metafizik düşüncenin fizik­sel ifadeleridir. Tuval ve boya, görülemeyenin görülebilir ol­masına aracılık eder. Bu örnekleri vermemizin nedeni, "hastalık ve iyileşme konu­larını yoramlayarak inceleme" yöntemimiz ile okuyucu arasın­da bir köprü kurabilmektir.
Sayfa 12 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Reklam
Gerçekleşen olayların kendi içinde bir anlamı yoktur. Bir ola­yın ne ifade ettiği, ancak, onun anlamını bize öğreten bir yo­rumlama ile ortaya çıkar. Örneğin bir cam borunun içindeki cıvanın yükseldiğini görmek, tek başına bir şey ifade etmez. Ancak bu olayı bir sıcaklık değişiminin sonucu olarak yorum­larsak, her şey anlam kazanır. Aynı. şekilde, insanlar, bu dün­yadaki olayları ve kendi kader akışlarını yorumlamayı bırak­tıkları zaman, varoluşları önemsiz ve anlamsız hale gelir. Bir şeyin yorumlanabilmesi için, kişinin, bulunduğu boyutun dı­şında, olaya uzaktan bakmasını sağlayan bir referans noktası­na ihtiyacı vardır.
Sayfa 11 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
İnsanda eksik olan şeyler, kendilerini hastalık belirtisi olarak ifade ederler.
Dünya değişmez, insanlar dünyadaki değişik seviye ve gö­rüntüleri arka arkaya yeniden çizerler.
Tıptaki son tartışmalara baktığımızda, tartışmaların nasıl fark­lı yöntemler ile kısıtlandığını ve bugüne kadar tıbbın kuramı ve felsefesi hakkında ne kadar az konuşulduğunu görebiliriz. Modern tıbbın yarattığı hayâl kırıklığının nedeni, getirdiği olanaklar değil, tüm eylemlerinin altında yatan dünya görü­şüdür. Tıp, felsefeden, daha doğrusu felsefesizlikten sınıfta kalmıştır. Tıp, bugüne kadar hep etkili ve işlevsel olmaya odaklanmıştır. Hastalığın içeriğine önem verilmemesi, tıp bili­minin “insanlık dışı" olduğu eleştirilerini doğurmuştu. Oysa çözüm işlevsel değişikliklerde değildir. Bugün birçok hastalık belirtisi, tıbbın kendisinin hasta olduğunu göstermektedir.
Sayfa 10 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Reklam
Önsöz'den..
Bu kitap, hastalığı, insanın çözülmemiş problemlerinin bir ka­nıtı olarak gözler önüne serdiği için rahatsız edici olabilir. Bura­da göstermek istediğimiz, hasta kişinin, doğadaki herhangi bir eksikliğin masum bir kurbanı olmadığı, aksine suçlunun kendi­si olduğudur. Bununla, çevreye atılan zararlı 'maddeler, mede­niyet, sağlıksız yaşam ve benzeri "tanıdık suçluları" kastetmiyoruz, sadece hasta olmanın metafizik yönünü ortaya çıkart­mak istiyoruz. Bu bakış açısından, hastalık belirtileri, ruhsal ça­tışmaların bedensel ifade biçimleridir ve semboller yardımıyla her seferinde hastanın gerçek problemini su yüzüne çıkartırlar.
Sayfa 7 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Bizler zaman içerisinde çok şeyin değiştiğine inanırız. Bu kuvvetli inanç yüzünden, zamanın aslında sadece aynı modelin tekrar­larını ürettiğini göremeyiz. Doğal olarak zamanla şekiller, gö­rüntüler değişir, ancak içerik hep aynı kalır,
Sayfa 42 - Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Bir keşiş,mağarada meditasyon yapıyordu. O sırada içeri bir fare girdi ve sandaletini kemirmeye başladı. Keşiş kızgınlıkla gözlerini açtı: "Neden dua ederken beni rahatsız ediyorsun?" "Açım" dedi fare. "Git buradam ahmak fare", diye uyardı keşiş, "ben Tanrıyla Birliği arıyorum beni nasıl rahatsız edersin!" Fare o zaman sordu: "daha benimle '"bir" olamazsan, Tanrı'yla nasıl "bir" olmayı istersin?"
"Hayır" dediğimizde, ufkumuzdan bir kutup kaybolur ama bu kutbun varlığı yok edilemez. Reddedilen kutup hemen bilinci­mizin gölgesinde yaşamaya devam eder.
Bilgelik, bütünlük ve bilinçlenmenin anlamı, var olan her şeyi, olduğu gibi, kendi ağırlığıyla kabul ederek görebilmektir. Oysa, kutuplaşma, "aynı anda" olanı, " arka arkaya" olana ayrıştırır ve "hem o hem de bu" olanı, "ya o ya da bu" kavramına dönüştürür. Ku­tuplaşmanın getirdiği bütün bu değişimler bir hayal, bir al­danmadır.
231 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.