Buhârî ve Müslim, Enes'in (r.a) şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
"Peygamber aleyhisselâmın elinden daha yumuşak, ne ipek ne de kumaş dokundum. Peygamberin kokusundan daha hoş ne misk ve ne de amber kokladım."
Buhârî ve Müslim, Câbir b. Semüre'nin (r.a) şöyle dediğini rivayet ediyorlar:
"Peygamber aleyhisselâm yanağımı meshetti. Elinin serinliğini ve güzel kokusunu hissettim. Sanki elini güzel koku satanın esans kabından çıkartmıştı."
Dârimî, Beyhakî, Taberânî ve Ebû Nuaym, Ebû Ubeyde'nin şöyle dediğini rivayet ediyorlar:
"Muavvez'in kızı Râbia'ya, Peygamberi bize anlat dediğimde, sen O'nu görseydin yüzünde güneş doğmuş diyecektin", dedi.
Tirmizî ve Beyhakî, Ebû Hüreyre'nin şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
"Resûlullah'tan daha güzel bir kimse görmedim. Sanki güneş, yüzünden akıyordu. O'ndan daha hızlı yürüyen birini görmedim. Sanki yer O'nun için katlanıyordu. Yürürken biz yorulurduk, kendisi ise yorgunluk hissetmezdi."
Dârimî ve Beyhakî, Câbir b. Semure'nin şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
"Mehtaplı bir gecede Rasûlullah'ı gördüm. Hem O'na hem ay'a bakmaya başladım. O, benim gözümde ay'dan daha güzeldi."
Şeyhü'l-İslâm Ebû İsmail Abdullah el-Ensârî, El-Hirevî kuddise sirruhu şöyle demiştir:
"Her pirden bir söz ezberleyin. Eğer buna gücünüz yetmez ise, onların isimlerini öğreniniz ki, bununla onların feyiz ve şefaatinden nasîbdâr olursunuz."