Hiyerarşi ve güce tapma konusunda çok takıntılı kızlar tanıdım. Yakışıklı olduğu için bir kaptandan hoşlanmak yerine, kaptan olduğu için bir yakışıklıdan hoşlanmak daha cazipti onlar için.
“Bu adam Galatasaray Lisesi fen bölümü mezunu. Sonra İstanbul teknik üniversitesinde kimya bölümü bitirmiş.” “Neden kendi işini yapmıyor?”
“Kim kendi işini yapıyorki?"
Görüşme yapılan odaya girdim. Karşımda kabin hizmetleri müdürü yanında da kıdemli bir hostes gözleriyle beni süzüyor. Oturdum ortadaki sandalyeye başladık konuşmaya. Kabin hizmetleri müdürünün elinde başvururken doldurduğum form vardı ve o forma göre doğaçlama sohbet ediyorduk. Sıra formdaki referans kısmına gelince ben kendimden emin bir şekilde kubardım. Omuzlarımı genişlettim ve tebessüm ettim. Çünkü referansımda Osman abinin adı yazıyordu. Babamın dediğine göre Osman abinin lafına itimat etmeyen yoktu. Hey yavrum hey koskoca Osman abi be boru değil! Torpilin hasını bulmuşuz! Ve beynime şimşek gibi çakan o sözler döküldü müdürün ağzından. "Osman kim?"