Her gelen gün bütün karmaşasıyla üzerime çullanıyordu adeta. Zamandan kaçıyordum, saatlerden, gündönümünden, akşamdan, geceden kaçıyordum. Bunun beyhude bir iş olduğunu şüphesiz biliyordum. Zaten her gece kör bir yorgunluk odamın duvarlarında sızlıyordu zamanın çocuğu olan insanın zamanın kendisinden kaçabilmesinin olanaksızlığı başımın üstünde dönüp duruyordu.