Hayalet Işık
Pierre Drieu La RochelleHayalet Işık Reviews
You can find Hayalet Işık reviews, Hayalet Işık book reviews, Hayalet Işık ratings on 1000Kitap.Score
7Out of 10
112 syf.
·
Not rated
Özgür irade başka bir çağın mitidir; medeniyet tarafından yıpratılmış bir nesil iradeye inanmaz. Belki zorbalığa sığınır. s 32.
Bu kalabalık yalnizlik da neyin nesiydi? s.49.
Ve ardından birdenbire anladim ki , hayatımı bekleyerek gecirmisim ve kendimi ölümüne uyuşturmuşum. s. 60.
Hayalet Işık Pierre Drieu La Rochelle
Tutunamayan bir adam Alain. Kadinlarla iliskileri karmasik, madde bagimlisi, varolusunu sorgulayan, tutarsiz duygulari arasinda gidip gelen bir karakter yaratmis yazar Pierre Drieu La Rochelle. Alain karakteri, birileriyle duygusal bag kurmaya calisan ama bir turlu bunu basaramayan, melankoli icinde kaybolarak yasamina son vermek isteyen bir adamin portresi. Yazar Alain karakterini yaratırken, intihar eden yakin arkadasi Jacques Rigaut'dan etkilenmis. Yazarin hayati da arkadasinin sonuna benziyor . Rochelle dadaist ve surrealist cevrelere yakinlik duyan ve Aragon ile yakin arkadas. Görüşleri zamanla fasizme kayan yazar, Paris'in Naziler tarafından kurtulusundan sonra yasamina son vermiş. Bu acidan bakildiginda, yazarin arkadasi Rigaut ve Alain karakteri ile benzer noktalari oldugunu görebiliriz. Metin bastan sona karamsar ve melankolik bir metin. Icinde insani dusunduren ve alti cizilmesi gereken cok cumle mevcut. Melankolinin icindeki bir adamin sessiz çığlığını herkes duyar ve sever mi bilmem ama ben cok sevdim. Sorgulayan okurlarin sevebilecegini düşünüyorum ama yine de herkese gore bir metin degil. Iyi okumalar
Beyin ile psikolojinin ghosting ilişkisi
Okuması kolay bir kitap değildi benim için belki çeviriden kaynaklı belki de yazarın anlatım dili olabilir. Bazı cümleleri anlayabilmek için bir kaç kere okumam gerekti.
Bir madde bağımlısının; hedonist yapısı ama asla tatmin olmayan dürtüleri ile hayatını harcaması, daha genç yaşlarında saplandığı uyuşturucu belası ile hem yakışıklı bedenini hem de psikolojisini heba etmesini anlatır. Mutluluğun kadınlar ve para üzerinden elde edileceği yönündeki çarpık düşünceleri ve kendisinin diğer insanlar tarafından kabullenilmesinin ve çok sevilmesinin sadece bunlar üzerinden gerçekleşeceğine dair yanlış inanç Alain'i tembellik, uyuşturulma isteği, yalnızlık, mutsuzluk, saygın olmayan vb karanlık duygularla sarmalar. Otuzlu yaşlarında klinikte tedavi olmak istesede artık yaşama dair bütün hislerini kaybetmiştir. O kadar kaybetmiştir ki o sığındığı uyuşturucuyu bile artık istemez.
Hissizliğin; insan beyni ile psikolojinin ghosting ilişkisi, farkına varılamayan en büyük ızdırap, bir kendini imha etme olduğunu düşünürüm hep.
Uyuşturucu bağımlısı orta yaşlı biri olan Alain’in 112 sayfalık öyküsü. Hedonist,eğlenceye düşkün,sorumluluk almayı sevmeyen küçük sanatçı yapısı olan Alain,bağımlılığından kurtulmak için kliniğe yatar ve tedavi görür. Bu sırada doktor iyileştiğini düşünse de kendisi hala bağımlılığını özlemle anmaktadır. Paris’e eski arkadaşlarını görmeye gider ve en büyük hayali yaşamına son vermektir. Arkadaşlarının birçoğu hayatını kurmuş,düzenli bir yaşam sürmektedir ve Alain’in intihar eğilimini düzeltebilmek için onunla konuşurlar. İşte kitabın en lezzetli kısmı burada başlıyor. Birini intihardan vazgeçirmek için yapılan konuşmalar yer alıyor ve gerçekten de hepsi altı çizilesi. Varoluşçuluk cümleleri ve betimlemeleriyle oldukça başarılı bir kitap. Üstelik sayfa sayısı da az olduğu için hızlı okunuyor ama sindirmesi biraz zaman alıyor.
.
Yazarı hakkında kısa bilgi vermem gerekirse 2. Dünya Savaşı döneminde Nazi tarafında yer almış ve faşist söylemleriyle ünlüymüş. Yazdıkları hep filme uyarlanmak istemiş çünkü yazarın betimlemeleri oldukça gerçekçi. Resmen fotoğrafını çekiyor. Savaş Sonrasında da intihar ederek yaşamına son veriyor. Dadaizm akımının da kurucularındandır kendileri.
Ben bir sene askerlik yaptım ama savaş sonrası stres bozukluğu yaşamadım. En fazla, askerden döndükten sonra herkese "komutanım" dedim. O kadar olur.
Kitabımızın kahramanı ise askerlik dönüşü bunalıma girer. Kendini bir zevk alemine atar. Kadınlarla zamanını harcar. Kafası her zaman güzeldir. Ve intihar artık bir ihtimalden daha yakındır.
Hayalet bir ışık onu çağırır. Gider mi, gitmez mi, bilinmez.
Bu kitabın 1963'de Louis Malle tarafından uyarlanmış filmi (Le feu follet/The Fire Within) benim için bir başyapıttır. Kitap çeviriden mi kaynaklı bilmiyorum ama film kadar büyük bir etki bırakmadı üzerimde. Yine de oldukça beğendim, belki çeviri bir kez daha gözden geçirilirse daha lezzetli bir okuma sunabilir roman.
Yazar Pierre Drieu la