Soyut gerçekleri, somut örnekler üzerinden daha iyi anlayan bir aklımız var. Yaşanan hayatlar ve yaşayan insanlar, bu yüzden ziyadesiyle öğretici bir yön taşıyor bizim için. Her insan, duruşları ve tercihleri ile, bize bir ‘hayat bilgisi’ veriyor. Ve her hayat, doğruları ve yanlışları ile, bize bir yol haritası sunuyor.
Usta gazeteci Alper Görmüş, Hayat Bilgisi’nde karşımıza çıkan ‘portreler’le tam da bunu yapıyor işte… Spordan siyasete, akademik dünyadan medyaya, elliye yakın şöhretli yüzün portresini çı- karırken, aslında kendi hayatlarımıza dair derslerle yüzleştiriyor bizi. Bu isimler üzerinden, hepimiz için bir ‘hayat bilgisi’ devşiriyor.
Hayat Bilgisi, başka insanlar ve başka hayatlar üzerine bir kitap değil… Bilakis, başkalannın hayatı üzerinden kendimize bakmamızı sağlıyor.
“Ben objektifliğe değil, ama dürüstlüğe inanan bir gazeteciyim. Dolayısıyla, yazacağım portrelerin ‘objektif’ olma ihtimali yok, kı zaten benim de böyle bir iddiam yok. Sonuçta, portrelerim o insanların bendeki yansımalarından ibaret olacak.
Portrelerini yazdığım kişilerin her şeylerıyle ilgili değilim, bana en önemli gelen bir ya da birkaç yanlarıyla ilgiliyim. Ben, onların o yanlarını deşmeye, açmaya gayret ediyor, o noktalardan kendimce ‘hayat dersleri’ çıkartıyorum”