Eğer bunun ille de bir duygu olması gerekiyorsa, bu tamamen duygusuz bir duyguydu o zaman. Bu, nefretti, amansız bir nefret. Soğuktu, buz gibi değil, ama duvar gibi bir soğuk. Kişisel değildi, kalabalıkta rastgele savrulan bir yumruk gibi değil, bilgisayarda yazılmış park cezası gibi kişisel değildi. Ve öldürücüydü, yine bir kurşun ya da bıçak gibi değil, bir otoyolda karşınıza çıkacak bir tuğla gibi öldürücüydü.