Hayatım: İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu

İsmail Hakkı Baltacıoğlu
Hemen bilimsel bir söyleşi başlamıştı. Sorun şu idi: Eğitim dinsel mi olmalı, yoksa ulusal mı olmalı? Gazi bu soruyu bana soruyorlardı. Bu, Türkiye'de yıllarca eğitim konuları üzerine çalışmış, ders vermiş, şimdi de ülkenin en yüksek bilim kurumunu temsil eden bir adama yöneltilen bir soruydu. Konunun büyük ve tarihi önemini kavrıyordum. Bütün dikkatimi topladım. Verdiğim cevabın özetini buraya alıyorum. "Din toplumsal bir kurumdur. Toplum hayatında yaşamaktadır. Fakat devlet, onu okullarında öğretmeye mecbur değildir. Devlet eğitiminin karakteri ancak ulusal olabilir. Devrim, eğitim kurumlarını laikleştirmelidir." (....) Gece yarısından sonraya kadar sürüp giden bu konuşmaların tek konusu hilafet idi. Ne din eğitimi, ne de din kültürü idi. Gazi de, ben de din eğitimi, laiklik diyerek hilafet konusu üzerine durmak istiyorduk. Bütün enerjimi toplamaya, bilimsel kanaatlerimi olabildiğince açık ve kesin bir biçimde söylemeye çalışıyordum. Aradan on yedi yıl geçtiği halde, o gece vediğim cevabı hemen hemen olduğu gibi hatırlarım: "Çanakkale'de büyük bir kahramanlık eseri yaratarak Türk'ün namusunu kurtaran o büyük asker, bir gün yazgısı gereği Anadolu'ya, Anadolu'nun uçlarına atanır. Gider, gider; yolun üstünde türlü sapaklar belirir. Biri servet ve iktidara, diğeri rütbe ve nişana götürür. Fakat bir üçünü yön vardır ki ölümle birlikte bağımsızlık, şan ve onura götürür. Hangi yöne sapmalı? Tarihin ne büyük ve ne mutlu olayıdır ki o büyük insan bağımsızlık, şan ve onur yönünde ilerliyor. Yolun üzerindeki bütün engelleri kaldırıyor; bütün çalı ve dikenleri söküp atıyor. Bu yolun üzerinde bir de asırlık softalık ve bağnazlık ağacı var. Geçi bu ağacın da dalları, budakları kesilip atılmış; fakat iri kökleri henüz toprağın içindedir. Toprak o kadar yaş, üzerindeki güneş o kadar yakıcıdır ki asırlık ağacın kütüğü bir gün sürecek olursa, eskisinden daha çok gürbüzleşecektir. Bu büyük bir tehlikedir. Köklerini de hemen söküp atmalıdır." Gazi, bu sözlerim üzerine çok ilgi gösterdiler. Fakat çok geçmeden, çok ağır bir soru karşısında kaldım. "Devrimlerin bilimsel yöntemi ve süreci nedir? Devrimciler için hangi yöntem doğal ve daha olağandır: Kamuoyunu aydınlattıktan sonra oldubittileri hayata geçirmek mi, yoksa oldubittileri hayata geçirip daha sonra kamuoyunu aydınlatmak mı?" Bir an için durdum; adeta sarsılmıştım. Fakat birden kendimi toparlayıp, duraksamaksızın cevabımı vermiştim: "Bu sürecin şaheseri bizim devrim tarihimizde tarihimizde vardır. Önce oldubittileri hayata geçirmek, sonra kamuoyunu aydınlatmak biçiminde oluşan devrim süreci, şu ana kadar hiç yanılmış değildir ki bir başkasının denenmesi söz konusu olsun. Devrimlerimizin uyguladığı bu süreç ve yönetem, etkin ve hatasızdır..."
Author:
İsmail Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı Baltacıoğlu
Estimated Reading Time: 9 hrs. 13 min.Page Number: 325Publication Date: October 1998Publisher: Dünya Basımevi
ISBN: 9789757632979Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak

Comments and Reviews

See All
·
Not rated
·
Liked
HAYATIM - ISMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU.
HAYATIM ISMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU. (1886-1978) Gece yarısından sonraya kadar sürüp giden bu konuşmaların tek konusu hilafet idi. Ne din eğitimi, ne de din kültürü idi. Gazi de, ben de din eğitimi, laiklik diyerek hilafet konusu üzerinde durmak istiyorduk. Yazar: İsmayil Hakkı Baltacıoğlu (1886-1978) Basım Evi: Dünya Yayınları / İstanbul Basım Tarihi: 1998 / 1. Sayfa: 394 isbn: 9789757 632979 ORJİNAL BANDROLLU Yaşına göre çok temiz sıfır ayarında ,kitaplıktan. Çekimden kaynaklı renk farkı oluşmaktadır. kitantik.com/product/HAYATIM...
Hayatım: İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
Hayatım: İsmayıl Hakkı Baltacıoğluİsmail Hakkı Baltacıoğlu · Dünya Basımevi · 19986 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.