Aslında kitap kötü değil ama çok fazla kişisel gelişim kitabı okuduysanız belli bir süre sonra –genelde- eğlence aramak için okuyorsunuz. Tabi okuduklarınız da güzelse önceki aklınızda kalanlarla arasında bir fark görmeye çalışıyorsunuz. Örneğin kitabının ‘SIRADIŞI’ olması ve ilk konusunun ‘İYİLİK YAPMAK’ üzerine olması bence çok düşündürücü bir etken.
Yazarın, yazılarında aralara koyduğu hikayeleri de göz önüne almak gerek tabi. Hem ibretlik hem de insanın içine işliyor.
Tabi gözünüz fark arıyor demiştim ya, yazar öyle sanıyorum ki Türk kökenli. Abi sen ‘Erişte’ tarifini nasıl veriyorsun ya? Bak yemiş, yapmış, tarif de veriyor. Helal olsun. Ağzım açık kaldı okurken, ciddiyim.
Bunun yanında Ziya Gökalp, Evliya Çelebi, Nazım Hikmet, Mevlana, Necip Fazıl, Fakir Baykurt gibi Türk dönemlerinde yeri olan insanları eklemeyi de unutmamış. Bunlar da benim için kitabın artıları.
Buna rağmen okumazsanız da çok bir şey kaybetmeyeceğiniz ama okursanız da samimi olduğunu hissedeceğiniz bir eser. O yüzden lafı da çok uzatmadan cümleten keyifli okumalar diliyorum.
Bu arada akşama nişanı var kuzenimin, pasta yemek istemeyenler gelsin. :)))))))))
Şaka bir yana kendinize iyi bakın, mutlu hafta sonları diliyorum..
