Peygamberimiz ve Sahabeler

Hayatu's Sahabe (2 Cilt Takım)

M. Yusuf Kandehlevi

Hayatu's Sahabe (2 Cilt Takım) Quotes

You can find Hayatu's Sahabe (2 Cilt Takım) quotes, Hayatu's Sahabe (2 Cilt Takım) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Mîzâna konacak amellerden en ağır geleni, güzel âhlaktır.
Ebû Bekir'in imanı, bütün mü'minlerin imanı ile tartılsa Ebû Bekir'in imanı daha ağır gelir.
Reklam
Îmân ve hayâ, birbirinden kopmayan bir bütündür.
Sayfa 121
Ebu'l Ğarif anlatıyor: Hz. Hasan'ın ordusu içinde, Şamlılara karşı savaşıyorduk. Hiddet ve öfkeden dolayı kılıçlarımızdan kan damlıyordu. Başımızda, komutan olarak Ebu'l-Amrata vardı. Hasan ile Muâviye'nin barış haberi geldiğinde, öfke ve gayzdan belimiz kırılacak gibi oldu. Hasan, Kufe'ye gelmişti. Ebû Âmir diye çağrılan biri kalktı ve Hz. Hasan'a şöyle dedi: "Ey müminleri zillete düşüren!" Bunun üzerine, Hz. Hasan "Öyle söyleme ey Ebû Âmir! Ben, müminleri zillete düşürmedim. Ben, sadece saltanat arzusuyla onları öldürmeyi çirkin gördüm, o kadar!" diye karşılık verdi. Muaviye ile Hz. Hasan arasında sulh gerçekleşince, Muaviye Hz. Hasan'a şöyle dedi: "Kalk da insanlara konuşma yap, içinde bulunduğun vaziyeti izah et." Hz. Hasan kalktı ve halka şöyle hitap etti: "Allah'a hamd ederim ki, bizi barışa sevk etti ve birbirimizin kanına girmeyi engelledi. Dikkat edin, aklın en iyisi takvadır. Âcizliğin de en kötüsü taşkınlıktır. Muaviye ile ihtilâfa düştüğümüz bu idare meselesine gelince, belki o, bu göreve benden daha lâyıktı; belki de bu görev benim hakkımdı. Şunu belirtmeliyim ki; ben, o vazifeyi, Allah için ve Ümmet-i Muhammed'in salahı için ve ümmetin kanları dökülmesin diye terk ettim."
Sayfa 140Kitabı okudu
Kur'ân okuyan sahabe için meleklerin inmesi:
Ebû Saîd el-Hudrî (r.anh) anlatıyor: Üseyd b. Hudayr (r.anh), geceleyin Kur'ân okuyordu. At birdenbire şahlandı. Okumaya devam etti. At, tekrar ayaklarını kaldırdı ve ürktü. O, yine okumayı sürdürdü. Üseyd, atın Yahya'yı ezmesinden endişelenerek Yahya'nın yanına gitti. O esnada, başının üzerinde bulut gibi bir şey gördü. O bulutun içinde, kandil gibi ışıklar görünüyordu. Hudayr, bundan sonrasını şöyle anlatıyor: Bulut göğe yükseldi, yükseldi ve artık göremez oldum. Sabahleyin, başıma gelen bu olayı hemen Allah Resûlü'ne haber yerdim. Dedim: "Yâ Resûlallah! Gece Kur'ân okuyordum. Atım ansızın ürktü ve sıçradı." Resûlü Ekrem, "Okumaya devam etseydin İbn Hudayr." dedi. "Okumaya devam ettim, yine huysuzlandı ve şaha kalktı." dedim. Allah Resûlü yine aynı şekilde: "Okumaya devam etseydin.'" dedi. "At yanımdan ayrıldı, Yahya da atın gittiği taraftaydı. Atın, onu ezip geçmesinden korktum. O sırada, içinde kandil gibi şeylerin bulunduğu bir bulutun üzermizi gölgelediğini gördüm. Göge doğru yükseldi, sonra da onu göremez oldum." Allah Resûlü buyurdu ki: "Gördüğün şey, seni dinlemeye gelen meleklerdir. Eğer okumayı sürdürseydin, insanlar da onu açıkça görürlerdi ve hiç gizlenmezdi."
Sayfa 402Kitabı okudu
Üç anda kimse kimseyi hatırlamaz:
Hz. Âişe anlatıyor: Bir gün, cehennemi hatırlayarak ağlamıştım. Allah Resûlü: "Senin neyin var ey Âişe?" dedi. Ben de: "Cehennemi hatırlayıp ağladım. Acaba kıyamet günü aileni hatırlar mısın?" dedim. Şöyle buyurdu Allah Resûlü: "Üç anda kimse kimseyi hatırlayamaz: Birincisi, mizanda sevabının ağır veya hafif geldiği belli oluncaya kadarki süreç. İkincisi, 'Alın amel defterlerini!' denilip de herkesin, amel defterinin sağından mı solundan mı, yoksa arkasından mı verileceğini öğreninceye kadar geçen zaman. Üçüncüsü ise, kişinin; cehennem üzerine kurulan, her iki yanında da birçok çengelin, sert dikenin bulunduğu ve Allah'ın istediği kulunu üzerinden düşüreceği sırat köprüsünü geçerken kurtulup kurtulamayacağını öğreninceye kadar geçen süre."
Sayfa 260Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.