İnsan, ürün vermeden tüketen tek canlıdır. Süt vermez, yumurtlamaz, tavşanı yakalayacak kadar hızlı koşamaz, hayvan gibi toprağı sürecek güce sahip değildir. Buna rağmen yine de insan bütün hayvanların hâkimidir.
Yoldaşlar! Acaba şu yaşadığımız hayatın manası nedir? Bunu açıkça ve olduğu gibi anlamalıyız; hayatımız sefil, kısa ve oldukça yıpratıcıdır. Doğuyoruz, bedenimizi canlı tutacak kadar bize yiyecek veriyorlar, aramızda gücü yetenleri son nefesine kadar çalıştırıyorlar ve çalışamayacak duruma geldiğimiz anda da en vahşi bir acımasızlıkla bizi boğazlıyorlar. İngiltere’de hiçbir hayvan bir yaşına bastığı andan itibaren mutluluk ve rahatın ne olduğunu bilmez. İngiltere’de tek bir hayvan özgür değildir. Hayvan hayatı kölelik ve sefaletten ibarettir, işte bu açıkça içinde bulunduğumuz bir gerçektir.
Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzdan bir insana, bir insandan bir domuza, yine bir domuzdan tekrar bir insana baktılar. Fakat hangisinin domuz, hangisinin insan olduğunu ayırt etme olanağı artık kalmamıştı.
“Hayatları yeryüzünde çalışmak ve açlık içinde geçiyordu, buna karşı herhangi bir yerde, daha iyi ve daha güzel bir dünyanın olması hem doğru hem de adalete uygun değil miydi?”