Hayvanlar Aleminden Uygunsuz Gerçekler
Lucy CookeQuotes
Suaygırları kendi güneş kremini nasıl salgılıyor?
Eski çağlardaki insanların suaygırınin derisinden sızarken gözlemlediği sıvı gerçekten de kana çok benziyor; ilk gördüğümde ben de fena inanmıştım. Ama bu kan değil; alakası bile yok. Kırmızı yapışkan sıvı, hayvanın kalın derisinin altına tıkıştırılmış özel bezlerden salgılanıyor. Yıllarca suaygırını serin tutmak için yapışkan kırmızı ter görevi gördüğü düşünülmüştü. Ancak kısa bir süre önce, bilim insanları bunun çok daha önemli bir iş başardığını keşfetti. Yapışkan sıvının kana benzer görüntüsü, kırmızı ve turuncu pigmentlerin eseri; kararsız polimerler önce şeffaf olsa da UV ışığını emip yansıttıkca şekil ve renk değiştiriyorlar. Bu oldukça kullanışlı bir yöntem çünkü suaygırı aslında kendi güneş kremini salgilamis oluyor: Devamlı yakıcı Sahra Altı güneşine maruz kalan devasa, tüysüz bir memeli için yenilikçi bir evrimsel adaptasyon. Yapışkan sıvının antibakteriyel maddeler icerdigine de inanılıyor, işte bu yüzden suaygırı kendi diskisiyla dolu suyun içinde debelenmekten hoslanmasina rağmen savaş yaraları neredeyse hiç enfeksiyon kapmiyor. Ayrıca sinekler kaka partisine düşkün olmalarına rağmen suaygırını genelde yalnız bırakıyorlar; yani bu süper yapışkan, böcek kovucu da olabilir.
Sayfa 244 - DomingoKitabı okudu
Leylekler ve İngiltere
Leyleklerin en son 1416 yılında İngiltere'de yuva yaptığı kayıtlara geçmiş, o dönemde Edinburgh' daki St. Giles Katedrali'nin tepesinde görülmüşlerdi. Ben, bu ülkede kaybolmalarinin tek sebebinin göç tehlikeleri olmadığını, memleketle çok da yakından alakalı risklerde olduğunu anlattı. Avrupa'daki diğer ülkelerde leyleklere o kadar saygı duyuluyordu ki onlara zarar verenler ölüm cezasına bile çarptırılabiliyordu ancak İngiltere'de leylekler bilfiil zulüm görüyordu. Ben' in söylediğine göre, " O zamanlar Kilise'nin ve bizi yöneten siyasetçilerin leyleğe karşı kasıtlı bir planı vardı. " " Kilise leyleklerin bebek getirenler olmasından hoşlanmıyordu çünkü bebekleri getiren Tanrı' ydı. " Kuşlar tehlikeli bir biçimde Hıristiyanlık dışı, kâfir inançlarla bağdaştıriliyordu ve yerel kilise bu inançların başını ezmeye hevesliydi. Avrupa'nın geri kalanında çatıdaki yuva iyi şans anlamına gelirken, İngiltere'de ev halkından birinin zina yaptığını işaret eder olmuştu.
Sayfa 233 - DomingoKitabı okudu
Panda ısırığı
2006'da panda yavrularıyla oynamak için para veren bir turist, yeni tüylü dostlarının birden düşman kesilmesiyle acı ve utanç dolu bir tecrübe yaşadı. Gazetelerde, "Pandaların başını biraz fazla coşkuyla okşama hatasını yapınca kendini yerde buldu." Yazıyordu. Kadın, panda yavrusunun kafesinden kurtarıldığında ağlayıp sızlıyordu ama gururundan başka bir yeri incinmemisti. Birkaç ay önce, yine aynı merkezde başka bir fotoğraf meraklısı şaşkın turist de mükemmel Kodachrome anını yakalayayim derken başparmagindan olmuştu. Panda, bambu kemirmeye dayanan hayat tarzı yüzünden korkunç bir ısırığa sahip çünkü bitkinin sert kınını dişleriyle parçalamak zorunda. Pandanın yanaklarındaki güçlü kaslar sevimli büyük yuvarlak kafasının sebebi ama etoburlar arasındaki en kuvvetli ısırıklar hakkında kısa bir süre önce yapılan araştırmada panda, bu kasları sayesinde ısırma kuvveti katsayısıyla beşinci sıraya oturarak aslanla jaguar arasında kendine sıkışık bir yer buldu.
Sayfa 311 - DomingoKitabı okudu
Akbaba
Leşçillere sadece belirli bir fon bütçesi ayrılıyor çünkü insanlar onları sevmiyor. Bu çok saçma çünkü gergedanlarımızı kaybedersek evet, üzücü olur; gergedanları çok seviyorum ama dünya dönmeye devam eder. Fakat akbabalarımızı kaybedersek Afrika genelinde çöküşler yaşanır ve bundan hepimiz etkileniriz. Işte insanların anlamadığı da bu. Zihniyetlerin değişmesi lazım. Bilirsin, Dünya güzellik yarışması düzenlenir, herkes en güzel kadına tezahürat eder ama en güzel kadının dünyayı değiştireceği yoktur. Değişimin asıl sahibi, perde arkasındaki kişi olabilir.
Sayfa 144 - DomingoKitabı okudu
Alkolik sığınlar
Eylül, İsveç polis kuvvetleri için yoğun bir ay. Meyvelerin düşme mevsimi olduğundan, polis memuru Albin Naverberg'e göre bunun tek bir anlamı var: firari sarhoş sığınlar. " İnsanlar nasıl şarap seviyorsa sığınlar da fermente meyveleri seviyor. " Demişti bana.
Sayfa 265 - DomingoKitabı okudu