Yakınlaşmak sadece bedensel sevişmelerle olmaz. Derin duygularınızı, inançlarınızı, bazı özel düşünce ve fikirlerinizi birbirinize açarsınız. Gerektiğinde bir film üzerinde uzun konuşmak, ya da bir olay üzerinde duygularınızı ifade etmek çok önemlidir.
Bu tıpkı gerçek bir sevişme gibidir. Önce düşünsel ve duygusal olarak çıplak kalınmalıdır.
Sevginin bir başka koşulu, kalbinden akan coşku, sevgi, neşe, espri yeteneği gibi güzel enerjileri ve duyguları ona aktarabilmek, hissettirmektir. Bu seni her koşulda son dere ce seksi ve çekici biri yapar.
Çevrendeki herkes sana aynadır. Eğer bilinçaltında değer sizlik duygusu varsa, kocanın seni daha fazla eleştirmesi ya da değersiz hissettirmesi kaçınılmazdır. Ya da kaybetme duygun güçlüyse bunu sana bir şekilde hissettiren davranışlara girecek tir. Bir şeylerin temelden değişmesini istiyorsan, onunla bunu oturup konuşman yetmez. Duygularını değiştirmek zorundasın.
5-10 saniyelik hazların yerine, saatlerce uçabileceğimizi bilmek… Yaşlanmak yerine bedenimizin gençleşmesini sağlayabileceğimizi, hatta bolluk ve bereketimizin, iş başarımızı bile etkileyebileceğini hatırlamak gerekir.
Kime âşık olacağımıza bilinçaltımız karar verir. Bilinçaltında ne kadar korku varsa, o kadar dengesiz, EGO ve ZİHİN ile hareket eder, kontrolcü davranırız. İlahi Sevgi'yi dışarıdaki dünyada, özellikle âşık olduğumuz kişide ararken, aslında kendi içimizdeki sevgisizliği fark edemeyiz. Bu yüzden hep bir BOŞLUK duygusu oluşur. Bu boşluğu hangi âşık gelse kapatamaz. İlişkinin başlangıcında çok büyük doygunluk hissetsek bile, korkularımız tetiklendiği anda, hatalar yapmaya ve karşımızdaki kişiyle aramıza görünmez duvarlar örmeye başlarız.