Hemingway'in saygın bir işi, onu seven bir karısı ve büyük bir Avrupa şehrinde ilginç bir hayatı vardı. Eğer sıradan bir adam olsaydı, bu ona yeter de artardı, ama Hemingway sıradan bir adam değildi. Bir yazardı. Yazım hayatı kadar güvensiz, narsisist, paranoyak, buhranlı ve ilgi budalası namzetleri çeken pek az meslek vardır. Yazarın gündüz hayatı başarı hayalleriyle, uykusu da başarısızlık kâbuslarıyla doludur.