Annemin yüzü gerçekten daha çok bir el yazısı veya daktilo yazısına benziyordu…, yaşam hikâyelerinin henüz el yazısı veya daktiloyla yazıldığı bir zamandan kalma gibiydi.
İnsanlar her şeyi yabancıların geldikleri ülkeye bağlıyor. Her ülkeye kendine göre bir önyargı ile yaklaşılıyor. Güneye indikçe, doğuya gittikçe bu önyargılar artıyor.
"Fotoğrafı çekene gülüyordu. Bana. Gözlerindeki bakışla birleşen o gülüş. Her şeyin sözünü veren bir gülüş. Bizimle ilgili. İkimizin geleceğiyle. Gözleri gerçek bakıyordu, daha başka nasıl söyleyebilirim bilmiyorum, poz vermiyor, gülüyor ve bana bakıyordu."
"Fotoğrafta görünen kusursuz bir mutluluk, çiftin fotograf makinesine bakıp gülümsemesi gerekmiyor çünkü gülümsemeden de ikisinin birbirine yettiği her şeylerinden anlaşılıyor."