Yarışma sonrası hazırlanan Anı kitabında öyküleri yer alan isimler ise şu şekilde:
“Hepiniz Bir Köşede” – Tamer Hırca
“Altı Buçuk” – Usame Yördem
“Koku” – Bahar Yaka
“Beyaz Masa Örtüsü” – Refiye Nevra Akdemir
“Hesaplaşma” – Mustafa Soyuer
“Zülâl” – Vicdan Efe
“Laneti Teyzem Bozdu” – Ferda Albağ
“Zeytin Ağacı” – Mehmet Galip Aksoy
“Ağır Ölüm” – Fulya Taşçeviren
“Asiye” – Behiye Sağlam
“Elem Tere Fiş Kem Gözlere Şiş” – Havva Evin Akay
“Minço’nun Demirci Çırağı” – Zerrin Saral
"Beni anlamalısın. çünkü hem kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum."
Sevgili Oğuz Atay'ı bir sessiz harf bile kuytuda kalmamacaya anlamak, sesli okumalarda anlamlandırmak, anladıkça yaşatmak çabasıyla başlayan yolculuğumuzda yolumuza katılanlara sevgiyle...
Öykülerimizi, ellerimizi, yüreklerimizi koyduk ortaya. Yarışmak, yarıştırmak değil yanaşmak, yakınlaştırmaktı gayemiz. Kolundaki, yüreğindeki yaraları, gözündeki suskunluğu sözcüklere saracak kadar çoğaldık sonra. Satır başı bir imgedir şimdi kalabalığımız, insan tutunsun diye insana. Tutunmuşluğumuz armağandır ustaya...
Mahalleden komşularıyız, karşı evin çocuklarıyız, kaybettiği adreslerdeyiz. Gelip geçerken pencereden bakıyoruz, ışıkları yokluyoruz, ayak sesi dinliyoruz, hayal kuruyoruz. Bazen çalıp kaçtığımız o kapı onun kapısı; Oğuz Atay, doğduğu adreste, İnebolu'da o evde oturuyor hâlâ...
Özlem Keskin