Genellikle bir kitabı sıkıcı da bulsam eskiden sonuna kadar sabrederdim. Lakin Mina Urgan'ın böylesi kitaplar için " Manavdan karpuz aldınız, kelek çıktı, sonuna kadar yer misiniz?" şeklindeki veciz ifadesi gereğince 34. sayfaya kadar devam ettirdiğim inadımı bırakıp, kitabı 'yarım bırakılan kitaplar rafına' kaldırmak durumunda kaldım.
Konu, çok mühim bir insanlık sorunu, ya da teknik bir konu olsa inat etmek belki kabul edilebilir ama temelde bireyin yalnızlığının ve iç bunalımlarının anlatıldığı bir kitapta zorlama üslubun, her iki cümlede bir açılan parantezlerin ardı arkası gelmeyince sabrım da tükendi. Selim İleri'nin bibliyografisini incelediğimde bir çok ödülü hak ettiğini görüyorum. Değerli bir edebiyat insanı olduğu aşikar. Demek ki bana hitap etmiyor. Öte yandan yorumların geneline baktığımda, benim düşüncelerime yakın yorumların bolluğu da hissiyatımda yalnız olmadığımı düşündürdü bana.