Her Savaş Bir Tanrı Öldürür

Süleyman Akbulut

En Eski Her Savaş Bir Tanrı Öldürür Sözleri ve Alıntıları

En Eski Her Savaş Bir Tanrı Öldürür sözleri ve alıntılarını, en eski Her Savaş Bir Tanrı Öldürür kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ülke yoktu boğazlaşırken, vatan yoktu, bayrak yoktu. Bir çatışmanın ortasında ülkesi için savaştığını düşündüğü tek bir an olmamıştı. Öncesinde evet, sonrasında evet... Ama çatışma anında sadece ölmemeyi düşünüyordu. [...] Sonra boğazlaşma biter. Ve biten günün ardından o günün sabahında o gün öleceğini düşünmeyen kırk bir kişi ölmüş olur. Oyun gibidir. Ölüm hep senin dışındaki insanların başına gelen bir şeydir çünkü.
Sayfa 49 - Doğan Kitap. İlk baskı, Ocak 2012, İstanbul.Kitabı okudu
Kendin olamamaktı mutsuzluk.İstemediğin yerde olmak, istemediğin şeyleri yapmaktı.İstemediklerini yaptıkça yaşamın anlamsızlaşmasına kızıp yaşama inancını kaybetmekti.Çocukken...Babasının ona acımamasıydı,mutsuzluk.Yıllardır cebinde sakladığı sararmış mektuptu.Ölmemek için öldürmekti.Yaşamanın ne demek olduğunu unutmaktı mutsuzluk.Kaçmaktı mutsuzluk.Onun yanında olacağına dair kendine sözler vermişken,sırf bundan sonra ne diyeceğini,bundan sonrasında nasıl yaşanacağını bilemediği için kaçmaktı.
Sayfa 219 - Başkarakter Yılmaz ve Esin.Kitabı okudu
Reklam
Ölüm, ölen için değil; geride kalan için bir törendir. Ve törenlerde her şey yalandır. Ölen, sen olmadıkça senin çocuğun, senin kardeşin, senin sevdiğin olmadıkça; ölen herkes kahramandır.
Vurulmak... Sapasağlam bir bedende nefes alıp verirken, bir anda ölümün kıyısına gidip öleceğini düşünüyor olmak. Olmaktayken, olmayacağın gerçeğiyle yüz yüze gelmek... Yok olacağını, hiç olacağını, herkes yaşamını sürdürürken, senin hayatının biteceğini düşünüp korkmak... Çok korkmak...
Hasarın bedende olması insanları ürpertmiyorken, ruhtaki hasar göze görünmüyordu.
Aşk... Mühürlü mektup. Sahibinin kan kırmızı mührünü, elleriyle kırdığı büyük yemin. Kelimelerin büyülendiği, cümlelerin tılsımla kilitlendiği, bir başkasına kapandığı geçit! On emrin taşındığı, dokunanı öldüren ahşap lahit!
Reklam