Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.38
Her Yas On Sekiz Ay Sürer
Annie HartnettHer Yas On Sekiz Ay Sürer Yorumları ve İncelemeleri
Her Yas On Sekiz Ay Sürer yorumları ve incelemelerini, Her Yas On Sekiz Ay Sürer kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Her Yas On Sekiz Ay Sürer puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
810 üzerinden
Kendini adamak konulu.
Her ailede toparlayıcı bir insan vardır.
Aile fertlerini bir arada tutmak isteyen, zorluklar karşısında birbirine destek olmaya önem veren, yaşanılan sıkıntıları bazen kimseye söylemeden tek başına zorluklara göğüs gererek düzetlemeye çalışan...
Bu hikayede de bu rolü üstlenen kişi küçük kahramanımız Elvis.
Annesinin trajik ölümünden sonra hem babasını, hem ablasını sürekli kontrol eden, babasının ailedeki görev eksikliğini ufak yaşına rağmen üstlenmeye çalışıp her zaman en iyisini yapamasa da en azından çaba gösteren Elvis...
Hayat da böyle değil mi zaten? Hep birilerinin, bir şeylerin eksiğini kapatmaya çalışan kendini buna adayan insanlarla tanışmışsınızdır. Kendimin de zaman zaman böyle biri olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden Elvis bana hiç yabancı gelmedi :)
Sonuç olarak severek okuduğum, son zamanlarda okuduğum romanlar içerisinde bana en akıcı gelen romandır kendisi.
İlgililere keyifli okumalar.
312 syf.
6/10 puan verdi
Kısa süre önce uykusunda yürürken boğulan annesinin ardından tutulan yasın ne kadar süreceğini bile şimdiden öğrendi: Her yas yaklaşık 18 ay sürermiş.
Sizce de 18 ay mı sürer dersiniz?
Aslında kitabın isminden ötürü daha duygusal daha acıklı bir senaryo hayal etmiştim. Bir kaybın, bir yitişin, bir yok oluşun acı serüveni. Ama pek de öyle değil =) Daha ziyade keyifli bir kitap denebilir her ne kadar bir kayıp olsa da.
Konusuna gelecek olursak kısaca Elvis Babbitt'in uyurgezer olan annesini kaybetmesi bu kayıptan sonra bir diğer uyurgezer olan ablası Lizzie'nin kendini zehirlemesi ve onuda aynı şekilde kaybetme korkusu. Bu kayıptan sonra hayatlarındaki değişiklikleri ele alıyor. Okunmalı mı ? Okunmasa da olur bence. Okunursa da keyifle okunacak bir kitap. Kitapla kalın, keyifli okumalar dilerim..
Her yas on sekiz ay sürer.
Ya da biz on sekiz ay da bitecek diye kendimizi koşullandırdığımız için mi o kadar uzun sürüyor veya daha uzun sürecekken on sekiz ayla sınırlandırıyoruz.
Kitapta Elvis adında küçük bir kızın annesinin ölümü üzerine ya da intiharı üzerine tam çözülemeyen bir ölümü üzerine on sekiz aylık yas tutma sürecini anlatıyor. Bu süreçte ablasının yaşadıkları ona yardım etmesi babasının değişimleri ve ona da yardım etmesi kendinin değişimi gelişimi vb olaylar anlatılıyor.
Kitabı çok çok beğenmedim nedeni çok uzun süre elimde kaldığı için de olabilir çünkü okul derslerden çok elime alamadım o yüzden uzun bir zaman diliminde okudum o yüzden sıkıldım. Konu hep aynıydı farklı bir şey yoktu hep aynı heyecan düzeyinde ilerliyordu bir heyecan yaşatmadı bana ondan dolayı da olabilirdi. Değişik konusu vardı değişik bir şeye değinmişti ama çok beğenmedim dediğim gibi bu benden kaynaklı bir şey olabilir. Siz yine şans verebilirsiniz.
Her Yas On Sekiz Ay Sürer
Her Yas On Sekiz Ay Sürer kapağıyla ilgi çeken bir kitap.. konusu ise şöyle: Elvis; annesi, babası ve ablasıyla birlikte yaşıyor. Annesinin uyurgezerlik sorunu var ve bu artık öyle boyutlara ulaşmış ki geceleri uyurken nehirde yüzüyor. Tabii ki diğer aile fertleri bu durumdan çok korkuyor. Korktukları da başına geliyor ve annesi bir gece yüzerken boğularak ölüyor. Bu ölümden sonra Elvis’in on sekiz aylık bir yas süreci başlıyor.
Elvis daha 10 yaşında.. Kitap da zaten onun ağzından yazılmış. Ben çocukların ağzından yazılan kitapları çok seviyorum onların bakış açısıyla hayata bakmak, onların düşündüklerini bir nebze olsun anlayabilmek benim çok hoşuma gidiyor.
Bu yas süreci Elvis için o kadar zor geçiyor ki artık bir yerden sonra dayanamayacakmış gibi hissettim ama Elvis’in içindeki o gücü gördükçe gözlerimin dolmasına da engel olamadım.
Çok çok beğendim, ufacık bir kızın hayatla mücadelesini, hem de etrafında bu kadar kötü şey olurken, okumak çok iyi geldi bana.
Ayrıca kitabın gizemli bir tarafı da var, okudukça karakterlerle ilgili bazı sırlar da açığa çıkıyor. Bunları öğrendikçe ben şok oluyorum, sonra başka bir şey öğreniyorum daha da şok oluyorum derken derken kitap ellerimden akıp gitti.
Çok beğendim, gerçekten çok güzel bir kitaptı.
15 yaş üzerinde herkese tavsiyemdir. Okuyun, pişman olmazsınız..
Bu kitabı çok büyük bir hevesle okumaya başlamıştım. Tadı tuzu da bir farklı bu kitabın, duşa girmeye çok üşenip, girince de çıkmak istememek gibi. Okumak için can atmadım fakat enteresan ki elime alınca da bırakamadım. Günce yazı türü kullanılıp, olay akışı böylesine zor bir kitapla karşılaşmamıştım.
Bir evin annesi ölürse ne olur? Eş ne olur? Çocuklar ne olur? Evin evcil hayvanı ne olur?
Zaman zaman çok üzülüp, zaman zaman çok kızdım mı? Evet.
Bir daha okur muyum? Hayır.
Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz.... Her ölüm, biraz gizemli ve açıklanamayan oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz!...
.
.
Elvis Babbit... Henüz 11 yaşında ve yas sürecinin ne kadar süreceğini öğrenmek zorunda kaldı. Çünkü uyurgezer annesi, bir gece uykusunda yürürken boğuldu. Tabii Elvis için sorunlar sadece bu kadarla sınırlı değildi. Çünkü, yas sürecini olumsuz etkileyecek pek çok etken vardı. Ablası Lizzie de genetik açıdan annesine çekmişti ve uyurgezerdi. Ablasının da annesi ile aynı sonu paylaşmasını istemeyen Elvis için artık hayat daha zordu. Geceleri ablasının başını bekleyen Elvis, gündüzleri okuluna gitmek, babasının tuhaf davranışlarına anlam yüklemek ve annesinin ölümünün arkasındaki sırları çözmek istiyordu. Ve tabii bir de özlediği tavşan pastadan da bir dilim yese fena olmazdı!..
.
.
Küçük bir kızın annesinin ölümü sonrası ayakta kalma ve ailesini de ayakta tutma mücadelesi herkese örnek olmalı der, yüreğinize dokunacak bu güzel eseri tavsiye ederim. Hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın
Her Yas On Sekiz Ay Sürer
"Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek."
....
Kitabın içinde yer alan bu düşündürücü alıntı ile başlamak istedim.
Gerçekten düşününce her ölüm erken ölüm ve biz her seferinde bu sona hazırlıksız yakalanıyoruz malesef.
Geri dönüşü olmayan kayıplar onu karşılama biçimimizi ön plana çıkarır. Ya bunu normal karşılayıp, hayatın bir gerçeği olduğunu kabullenip Elvis ve ailesinin başardığı gibi hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz (ki çoğumuzun beceremediği şey bu!) ya da ömrümüzün sonuna kadar bu matemi tutacağız... Bu durumda bizim de geride pek sağlıklı ömrümüzün kalacağı söylenemez. Velhasıl işin özü ona cevap verme biçimi aslolan.
Kitabımızda minik Elvis'in annesini kaybettikten sonraki yas süreci ile ablası ile babasının da annesinin kaybından sonraki yaşam sürecine konuk oluyoruz.
Her yas on sekiz ay sürer-miş ben demiyorum Elvis’in rehberlik öğretmeni söylüyor
Elvis’in uyur gezer annesinin vefatı sonrası yine aynı uyur gezer hastalıktan mustarip ablası ve babası ile geçirdiği yas süreci anlatılıyor.
Öğretmeni ise acının on sekiz ayda geçeceğini söyleyerek ona bir çizelge tutmasını ve her ay işaretlemesini söylüyor.
Aylar çizgi atılıp geçerken ailenin her üyesinin yas sürecini nasıl yaşadığını okuyoruz.
Elvis kimi zaman içinde bir boşluk hissederken, ablası yoğun bir bocalama sürecine giriyor, babasının ise göz yaşlarına tanık oluyor.
11 yaşındaki bir çocuğun böylesine olgunluğu, sevgi dolu kalbi, sorumluluk anlayışını okumak çok güzeldi.
Yaşı itibariyle Elvis’in vefat sürecini çok acılı geçirmediğini, ailesine sahip çıktığını, gözlemlediğini ve kendine has bir alışma evresi geçirdiğini okuyoruz.
Çok kolay okunabilecek nitelikte yormayan okunmaya değer bir kitap kesinlikle
“Artık tek başımayım ama yalnız değilim.”
“Sanki anahtar veya raptiye benzeri keskin ve sert bir şey yutmuşum gibi hissediyordum. Karnımın içinde, iyice derinlerde keskin bir acı vardı.”
“Belki de ruh tıpkı mikrodalgada ısıttığımız donmuş bezelyelerin suyu gibi buharlaşıyor, havada su damlacıklarına dönüşüp her tarafı kaplıyorlardı.”
“Sevdiklerimiz her zaman iyi insanlar olmasalar da, hatta bazen açıkça kötü olsalar da insan yine de onları savunmak istiyor.”
“Cinayet, kaza, yaşlılık, kanser, intihar, ne olursa olsun sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz.”
Acılar, yas o kadar kolay mı başa çıkmak. Hele yaşınız daha 10 sa. Öyle güzel anlatılmış ki bu yas süreci. Kardeşi için babası için en önemlisi de kendisi için yaptıkları vazgeçilmezdir.
Çok sevdim okurken içime işledi.
Annesini uyurgezerken boğulması sonucu kaybeden Elvis, rehber öğretmeninin sayesinde her yas 18 ay sürer çizelgesi hazırlar. Günler birbirini kovalarken ablasınında uyurgezer olduğu gerçeğini gözarda edemeyen Elvis, onun adınada korkmaya başlamıştır.
Aynı zamanda hayvanat bahçesinde gönüllü çalışan kızımız aslında annesinin ölümünün bir kaza olmadığını bunun arkasında başka bir sır olduğunu keşfeder. Peki nedir bu gizem?
Size harika bir okuma sunan "Her Yas 18 Ay Sürer" araştırmalar sonucunda hayatının daha farklı bir boyuta evrilleşmesini merakla okutuyor.
Elvis'in yılmadan olayların iç yüzünü öğrenmesi sanıyorum karaktere beni daha çok bağladı. İyi ki dediklerimden bir tane daha eklendi!
#heryasonsekizaysürer #anniehartnett #yanpasajyayınevi