Victor Hugo' nun "Hernani" adlı tiyatrosu romantizm akımının artık ön plana çıktığı ve klasisizmin akılcılığı, kuralcılığını savunan görüşüne karşın romantizmin duygu ve öznelliğini savunan ilk metindir.
Günlük yaşamın streslerinden biraz olsun
Kaçmak, soyutlanmak için harika bir kapı.
V. Hugo zaten romantizmin babası, Hernani'de de aşkı ve onun insana yaptırdığı bazı olağan dışı durumları, mantık ile değil de yürek ile hareket etmeyi sunmuştu.
"O ölürse ben asla yaşayamam. ... İkimizi beraber öldürünüz, merhamet. Dizinize kapanıp yalvarıyorum, evet Aşığım ona... Nasıl sizinse bu ülkeler, O da benim."
1500'lerde geçen tiyatroda; bir dük, bir kral ve
bir haydut'un aynı kadına aşık olması üzerine gelişen olayları konu edinir. Amcası ile evlenmek zorunda kalan Dona Sol ve Dona Sol'un tutku ile aşık olduğu Hernani, aynı zamanda Dona Sol'a aşık kral. Hernani, Dona
Sol'a pek bir şey vaad edemiyor. Ama amcası olan dük kendisi ile evlendiği taktirde ona her şeyi vaad ediyor. Ama gerçek Aşk vardır kimi yüreklerde onun mutluluğu için kendi mutluluğundan vazgeçebilmektir.
Ama bunları geçip son perde ve son sahneler bir o kadar üzücü ve tutkuluydu. farklı bir perspektifden bakma özerkliğini size sunan tiyatro metni 1830 yılında yayınlandığında aynı yıl tiyatroda sahnelenir ve büyük bir başarı kazanır. Hernani ve Dona sol karakterlerinin birbirine tutku ile bağlanması o kadar güzeldi ki. Keşke günümüzdeki aşklarda bu kadar saf ve tutkulu olabilse.