Hiç Quotes

You can find Hiç quotes, Hiç book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Gerçeğin yeryüzünden kaldırıldığı bir zamanda ay tutulmuş, ‘niçin böyle oldu?’ diye sormuştu.
Zira olabilirliği ölçüymüş gibi algılıyorsunuz.
Reklam
Başı ağrıyordu. Çay demledi, iki hap içti. Paketi aldı açtı boştu attı sehpanın üzerine, ötekini aldı, sigara çıkardı, kibritte aynı sorunu yaşamadı, çakınca ateş...altı mavi üstü sarı ortada yanan çubuğun kararıp kuruması, yandıkça biten bittikçe boşluğa düşen bir şey. Biri bitti. Parmağı yandı, emdi parmağını, üfürdü üfürdü. Gidip suya tuttu. Suda kaldı bir süre. Su gibi akıcı şeyde.
Gitmeni istemiyorum diyor annesi. İstanbul İstanbul deyip duruyorsun.
Yaprağını dökmeyen ağaç gibi kalbinden diline o sözcük akıyor.
Reklam
Konuşan, yardım edici bir ruha, kadına rastladı,
Sensiz erguvan Sen gidince en ağır halkası sönüyor ömrümün.
Reklam
Hattat trajik bir çukura düştüğünü görüyordu. Neyi seçse acı çekecekti.
Oradan varlığın yüreğine sızıyor, sızdıkça göğsündeki sızı derinleşiyordu. Boşlukta hem kimsesizlik hem hiçlik. Hiçlikte kimse olmadığından kimsesizlik
'Bir şeye ihtiyacın olduğunu düşünüyorum’, ‘Neye ihtiyacım varmış, bakalım?’ ‘İhtiyacın gizdir’ dedi fısıltıyla.
Sen gelince yırtılıyor karanlık yüzü şehrin. İkindilere ulanan yollardan geçiyor, öldürüyoruz yalanlarımızı.
Cam sürahide kurtlanmaya bırakan arı suda yaşlı kadınların suretleri beliriyordu. Her tutsağın yitirdiğini bulma umuduyla gezindiği loşluklarda hayızlı bir kadının bunu gizleyişi gibi teşbihten uzak bir temizlik aranıyordu.
504 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.