Hiç Kimsenin Kenti

Tolga Gümüşay

About Hiç Kimsenin Kenti

Hiç Kimsenin Kenti subject, statistics, prices and more here.

About

İstanbul... Kültür Başkenti... Binlerce yıllık geçmişi, zengin hikâyeleri, binbir çeşit kültürüyle bu unvanın gerçek sahibi. İşte şimdi, hem herkesin, hem de hiç kimsenin kenti oluşunun romanıyla karşımızda!... Tolga Gümüşay, büyük bir merak ve ilgiyle gözlerini Galata'ya çevirmiş. Onun tüm zamanlarını, insanlarını, hikâyelerini, yani incelikli araştırma ve gözlemlerinin sonucunda edindiklerini ustalıkla aktarıyor. Okur, romanın sayfaları arasında gezinirken, Galata'da dolaştığı hissine kapılıyor. Roman, Semih ve Bay Albert'in Galata'nın geçmişine yaptığı yolculuklarla bir macera havasına bürünüyor ve okura soluksuz bir okuma serüveni sunuyor. Onlar, geçmiş ve bugün arasında gidip gelirken, Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, Ruslar, Fransızlar ve Türklerin sesleri birbirine karışıyor. Romanın kurgusu içinde, yolu Galata'dan geçen herkes bir bir okurun gözlerinin önünden geçiyor. Sait Faik'ten Madam Bella'ya, Neyzen Tevfik'ten Yorgo Zarifi'ye, Horoz Corci'den şair Chenier'e kadar... Ne ki Galata, saydığımız bunca isme karşın, romanın başrolünü kimselere kaptırmıyor. Hiç Kimsenin Kenti, ayaklarını bugüne basıyor olmakla birlikte, azınlıklar İstanbul'u terk edene kadarki devrin, devrin insanlarının, o insanlar çevresinde örülü, büyülü bir yaşamın romanı... (Tanıtım Bülteninden)
Estimated Reading Time: 5 hrs. 26 min.Page Number: 192Publication Date: June 2010Publisher: Altın Kitaplar
ISBN: 9789752112353Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 46.8
Erkek% 53.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Tolga Gümüşay
Tolga GümüşayYazar · 12 books
1972'de Gönen'li ailesinin görevli bulunduğu Uzunköprü'de doğdu. 1990'da en fazla yatakhanesinden ve kompozisyon sınavlarından keyif aldığı Kadıköy Anadolu Lisesi'ni bitirdi. Mezun olduğu 1994 yılına kadar İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden çok; kentle, dostlarıyla, kitaplarla haşır neşir oldu. Münasebetsiz saatlerde çıkagelen ilham ve basınçlarla şiirler, yazılar yazdı. Bunları kendine sakladı. Öğrencilikle bağını koparmamak için, belki ilerde işe de yarar diye Marmara Üniversitesi Örgütsel Davranış Yüksek Lisans programını tamamladı. Bu arada reklam ajanslarında çalışmayı, kendisini ve İstanbul çevresini keşfetmeyi ihmal etmedi. 2000 yılına kadar askerliğini bitirdi, reklamcılıkta ilerledi, "6 Yıl Tam Pansiyon"da adı sıkça anılan Bilge'yle evlendi. Gezilerinin menzilini, dünyaya bakışını genişletti. Dostları, değerleri, sevdikleri çok önceleri oturmuştu. Onları hiç değiştirmedi. 2001 yılında ilk kitabı "6 Yıl Tam Pansiyon" Günışığı Kitaplığı'nca yayımlandı. Kitabı bir edebiyatçı iddiasıyla değil, onsekizinde bir yatılının diliyle kaleme aldı. Bir yıl süresince yazmaya her oturuşunda Yansımalar'ın Bab-ı Esrar ve Serzeniş albümlerini dinledi. Kitabı bitirdiğinde saat sabahın beşiydi ve tam otuz altı saattir aralıksız yazıyordu. Beyoğlu'nun arka sokaklarında dolaşırken pembe bir tuvalet gördü: Köhne, hüzünlü binalar arasına gerilmiş bir çamaşır ipinde salınıyor, dört yanı kuşatan griye inat rüzgarda uçuşan toz pembe etekleri, başka türlü alemlerin de var olduğunu müjdeliyordu. İnsanı bir romanın peşine düşürecek kadar ilham verici bir sahneydi o. 2004'te "Pembe Tuvalet" adlı romanı Altın Kitaplar tarafından basıldı. 2003'ün sonlarında dünyaya gelen tatlı Rüzgar'ına daha çok zaman ayırabilmek için roman yazmaya ara verdi. 2005 yılında dil ve kurgularından yetişkinlerin de keyif alabilmesini umarak yazdığı çocuk öyküleri kitabı "Geleceği Görme Ortaklığı" basıldı. 2006'da Günışığı Kitaplığı'nın yayımlayacağı ilk genç öykü kitabı olan "Keskin Naneli Öyküler"i tamamladı. 2007 yaz tatilini Antalya Çıralı'da doğal, dingin bir pansiyonda geçirdi. Tatil dönüşü Ortaköy'de sekiz metrekare büyüklüğünde kiralık bir oda tutup, huzurlu ve sıkıcı bir Akdeniz pansiyonunda geçen yeni bir romana başladı. 2008 haziranında "Anormal" basıldı. Galata'nın daracık sokaklarını her adımlayışında genzine oturuveren hüzün ve boş vermişliğin kaynağına inmeye karar verdi. Galata ile kulesi kadar bütünleşmiş insanlarla sohbet etti. Otellerini, hamamlarını, hanlarını, tapınaklarını ziyaret etti. Bulduğu izleri okuduklarıyla derinleştirdi. İçselleştirdikleriyle yeni bir romana girişti. İstanbul'un kültür başkenti olduğu 2010'un yazında, Galata'ya "Hiç Kimsenin Kenti" diye seslendi. 2011'de, yazarlık serüveninin onuncu yılını bir başka yatılı romanıyla selamladı. 11 yaşında Erzurum Anadolu Lisesi'nin hazırlık sınıfına başlamaya ne kadar hazır olduğunu "Hazırlıksız" başlığı altında kitaplaştırdı.