Batılı milletlerin asıl gayesi Müslüman kadını Avrupa'daki hemcinslerinin hayat tarzına adapte etmek Müslümanın toplumsal hayat düzenini değiştirmek yerine Avrupa Avrupalıyı taklidi koymak batılı sosyal düzenin Müslümanlığı kabul ettirmekti.
Batılılara uymakta serbestsiniz. Buyurun dilediğiniz gibi yaşayın. Ancak sizler, şu Batılı yola girmeden önce bir şey yapmak zorundasınız; bütün bir açıklıkla İslâm ile olan bağlarınızı kestiğinizi kesin bir dille ilan etmelisiniz. Sizin rezaletiniz, iğrençliğiniz ve kötü ününüz İslâm'ın önünde bir engel oluşturmasın, İslâm'a bir leke getirmesin.
Ancak siz kendi adınıza uygarlık için temiz, pırıl pırıl ve uygun bir sistem istiyorsanız; içinde faziletlerin, erdemlerin, insani yüksek değerlerin büyüdüğü bir uygarlık peşinde iseniz ; içinde insanın sakin bir ortam bulduğu, aklî, maddi ve ruhî gelişmesini sağladığı ortamı, kadın - erkek her iki kesimin de hizmetlerini yapabilme imkanını bulduğu bir sistem istiyorsanız ; içinde aile temel direğinin sabit kaldığı, yıkılmaz bir kale haline geldiği bir yuva istiyorsanız işte İslâm!
O zaman Allah için söyleyin! Böylesi bir toplumdan öğretmenler ve eğitimciler nasıl çıkabilir ki? Ortada körlerden oluşmuş bir toplum varken, körlerin önlerini uzağı görebilecek tarzda açabilen ve onlara yollarını gösteren uzak görüşlü birilerini nereden ve nasıl bulabileceksin?
Nerede bir ahlâkî çöküs, heva ve heveslerin pesinden gidis, sehevî arzulara tapınıs olursa, orada toplum ya da millet gerçekten korkunç bir tehlikeye ulasmıs demektir.