Hicab Posts

You can find Hicab books, Hicab quotes and quotes, Hicab authors, Hicab reviews and reviews on 1000Kitap.
Eğer insan namahremden sakınırsa bulaşacağı günahlardan temiz kalır. Kalbi rahat olur. Çok çok hayır ve ibadetlere nail olur. Allah'a ve Resûlüne itaat etmiş olur. Kalbi nûr ile dolar. Kalb huzuru içinde ibadet etmeye muvaffak olur ve ibadetlerin lezzetini bulur. Mevlâ'ya ve Resülüne muvafakat etmiş ve şeytana muhalefet etmiş olur. Mevlâ Teâlâ ve resûller, melekler ve salihler kendinden razı olur ve bunların sevdiği bir kimse olur. Mevla'dan korkan takva ehli kullardan olur. Ahirette sålih kullar ile beraber olur. İşinde, kazancında, ömründe ve bedeninde bereketler bulur. Zinadan kendini korumuş olur. Ölüm için hazır olur. Dünyaya olan muhabbeti azalarak, Mevlâ'ya olan muhabbeti artar. Sâlihleri sever, fâsıkları sevmez olur. Ölürken iman ile ölür, ölüm håli kendisine kolay olur ve melekler cenazesinde hazır bulunur. Kabri Cennet olur ve suali, cevabı kolay olur. Mezarı nurlu ve geniş olur. Mahşer günü rezil olmaz, Arş-ı 'Alâ altında Resûl aleyhisselâmın havzından içer, şefaatine nâil olur. Mizanda sevabları ağır basar; Sırat'tan geçmek ve Cennete girmek kendisine nasib olur. Cemal-i İlahiye ile ebedi müşerref olur... Ve bunlardan başka daha nice nice faydaları ve menfaatleri olur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Resûlullah (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurdu: «Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı fitne kalmadı.» Bir başka hadis-i şerifte: «Kadınlar, şeytanın erkekleri avlayacağı şebeke ve ağlarıdır. buyuruldu. Zira şeytan kadınlar vasıtasıyla insanları Cehennem yoluna düşürür. Bir diğer hadis-i şerifte: Kadınlar erkeklere fitne ve belâ yönünden kifayet ederler. buyurulmuştur. (Yani, Cehenneme düşürücü bir belâ olarak yeterler.)
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Îmâm Buhari ve Müslim'in Ebû Hüreyre'den (r.a.) ittifakla rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: *Ademoğlunun üzerine zinadan nasibi yazıldı. Şüphesiz o, buna (varıp) yetişecektir. İki göze gelince bunların zinası (harama) bakmaktır. İki kulağın zinası (fuhuşa dair konuşmayı) dinlemektir. Dilin zinası (fuhuş) söz (ünü konuşmak)dır. Elin zinası (yabancı kadının bir yerini şehvetle). tutmaktır. Ayaklara gelince, onların zinası (şehvani yolda) atılan adımlardır. Kalb (zinayı) sevip arzular, ırz bunu ya doğrular veya yalanlar.»
Sayfa 132Kitabı okudu
Meşhur ve muteber hadis âlimi Taberâni Hazretleri ashabdan Ebû Ümâme'den (r. a.) şöyle rivâyet etmektedir. Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki. "Kadınlarla başbaşa kalmaktan şiddetle tevakki ediniz (kaçınınız). Nefsimi yed-i kudretinde tutan Allah'a yemin ederim ki, bir erkek, herhangi bir kadınla başbaşa kaldı mı, muhakkak aralarına şeytan girer. Allah'a yemin ederim, çamur ve bataklıkla mülevves olan bir domuzla kişinin omuzlaşması, kendisine helâl olmayan bir hanımın omuzuna sürtünmesinden daha hayırlıdır."
Sayfa 126Kitabı okudu
"İnsanlar arasında fuhuşun ortadan kaldırılması, hudûd, ta'zirat ve tesettür ile değildir. Ancak ilim, terbiye ve ahlâkı temizleme ile olabilir." diye ortaya atılan itiraza cevap olmak üzere deriz ki: Fuhuş vesile ve fırsatları olan şeyleri, medeniyeti tamamlayıcılar ve bütünleyiciler adını vererek destekleyen bugünkü medeniyetin aşılamış olduğu ve halen içinde bulunduğumuz ahlâk ve umumi terbiye, insan fertleri arasında fuhuşun kaldırılmasını ve yok edilmesini değil, yayılmasını ve umumu kaplamasını gerektirir ve gerektiriyor da. Zaten insan kalblerine Allah korkusunu koyamıyan her çeşit ilim ve terbiye, insan fertlerini fenalıklardan yasaklayacak olan faziletli ahlakı meydana getiremez. Gerçekten kalblere Allah korkusunu yerleştiren İslâm terbiyesi, dini ahlâk, insanlar arasında fuhuşun ortadan kaldırılması ve bozgunculuğun atılması için biricik amil olabilse de, insan yaratılışında olan gadab (hiddet, kızgınlık) kuvveti ile şehevi kuvveti, her insanda itidal sınırına getirip dâima o durumda bulundurmanın imkânı olamıyacağından, her ferdin ahlâkını temizleyip, arıtması mümkün değildir ki, yalnız bu vâsıta ile bütün insan fertleri arasında fuhuş ve fesat ortadan kaldırılabilsin. Evet ahlâkı tasfiye de, fuhuşun yok edilmesi için bir yoldur. Fakat o, faziletle vasıflanmış olanlara mahsustur.
Sayfa 117Kitabı okudu
Görünüşte, elbiseli, gerçekte çıplak kadınlara Cenâb-ı Allah lånet etsin!» Hadis-i şerifi gereğince o elbise uzuvlar belli olacak derecede dar ve ince olmamalıdır. Bundan ötürü vücudu ve uzuvları belli olacak derecede dar ve ince elbise ile yabancılara boyunu posunu gösteren kadınlar, gayr-ı müslim milletler kadınlarının aşağı derecesine düşmekle Şeriat tarafından kendilerine bağışlanmış olan saygıyı yırttıkları için Şeriat dilinde de mel'ûne (lânetlenmiş, Allah'ın rahmetinden kovulmuş) dirler. Artık buna kıyas edersek büsbütün açık gezen kadınların Şeriat nazarında ne miktar lânete hedef oldukları, kolayca anlaşılır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.