Kapının vurulmasına ne kadar da yabancılaşmıştık! Ziller ve cızırtılı kapı mikrofonları bizi dış dünyadan koruyordu. Oysa parmakların tahtadaki tıkırtısıyla oluşan bu fiziksel ses o kadar samimiydi ki ziyaretçinin elini sırtında hissedip yerinden fırlıyordun.