Hikayeler I

Ivan Turgenyev

Featured Hikayeler I Posts

You can find Featured Hikayeler I books, featured Hikayeler I quotes and quotes, featured Hikayeler I authors, featured Hikayeler I reviews and reviews on 1000Kitap.
İnsanın bir bitki olmadığını, uzun müddet yeşerip çiçeklenemeyeceğini aklımdan bile geçirmiyordum. Gençlik yaldızlı kurabiyeler yer de bunu günlük ekmeği sanır. Hâlbuki ekmeği de arayacağı zaman gelecektir...
hoş geldin cağnım
Ben, önüne gelene çektiği ıstıraplarını anlatarak kendilerine acındıracak kalpler aramak için maskeli balolarda dolaşan o anlaşılmaz, bahtsız kadınlardan değilim... Kimsenin merhametine de ihtiyacım yok; benim kendi kalbim ölmüştür, buraya da sırf onu ebediyen gömmek için geldim.
Reklam
Duvara yaslanmış, gamlı bir tabloyum ben.
Aşk ne de olsa bencilliktir; hâlbuki benim yaşımda bencillik doğru değildir.
Evet, Vera gitti, ben kaldım. Hiç unutmam: daha çocuktum, evimizde şeffaf su mermerinden, güzel bir vazomuz vardı. Onun bakir beyazlığını bozacak bir tek lekeciği bile yoktu. Bir defa, yalnız başıma kalınca, üzerinde durduğu sehpayı sallamaya başladım... Vazo birden düşüp parça parça olmaz mı? Korkudan donakaldım. Parçaların karşısında kımıldamadan duruyordum. Babam içeri girdi, beni gördü ve dedi ki: "şu yaptığın şeye bak! Güzel vazomuz artık yok oldu. Şimdi artık onu hiçbir şekilde tamir etmek mümkün değil”. Hüngür hüngür ağlamaya başladım, bir suç işlemişim gibi gelmişti bana. Büyüdüm, koskoca adam oldum ve bin kere daha kıymetli bir kabı, düşüncesizce, havaice kırdım...
İhtiyarlamakta olduğumun nasıl farkına vardım, bilir misin? Bak: ben şimdi neşeli duygularımı büyütmeye, kederli duygularıma ise hâkim olmaya çalışıyorum. Gençliğimde ise bunun tam tersine hareket ederdim. O zamanlar hüzünlü görünmeyi sever, neşeli coşkunluklardan utanırdım .
Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları
Reklam
Benim düşünceme göre insan hayatta ilk önce şu iki şeyden birini, yani ya faydalı olanı, ya hoşa gideni seçmeli ve bu iş kesin olarak halledilmeli. Ben de bir zamanlar bu ikisini bir araya getirmek isterdim... Bu kabil değildir; insanı ya yıpratır yahut da felâkete götürür.
Nereye gitsem, neye baksam, her yerde bu hatıralar açıkça, en ince noktalarına varıncaya kadar açıkça ve sanki bilinen, belli halleriyle hareketsiz duruyorlarmış gibi gözümün önüne geliyordu. Sonra bu hatıraların yerine başkaları geçti, sonra... sonra yavaş yavaş zihnimi geçmişten kurtardım. Yalnız bağrıma çöküp uyuklayan bir yük kaldı. İnanır mısın, aziz dostum, su bendinde, bir söğüt ağacı altında otururken birdenbire ağlamaya başladım. Ve eğer oradan geçen bir köylü kadından utanmasaydım, ilerlemiş yaşıma rağmen daha epey ağlayacaktım.
Tuhaf bir mahcubiyete kapılmıştım. Yanında oturuyordum, hayalimde yaşattığım, ıstıraplar içinde beni heyecanlandıran, o kadının yanında oturuyordum, aynı zamanda kalbimde bir ağırlık, bir soğukluk duyuyordum, bu karşılaşmadan bir şey çıkmayacağını da biliyordum, onunla benim aramda bir boşluk olduğunu, birbirimizden ayrılınca, bir daha karşılaşmayacağımızı da biliyordum.
Gözlerimin tam önünde siyah bir perde asılı duruyor; ruhumda bir ağırlık, bir korku... Kendimi tutabiliyorum; görünüşte, yalnız başkalarının yanında değil.
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.