Hırdavatçı Dede

Kemalettin Tuğcu

Hırdavatçı Dede Posts

You can find Hırdavatçı Dede books, Hırdavatçı Dede quotes and quotes, Hırdavatçı Dede authors, Hırdavatçı Dede reviews and reviews on 1000Kitap.
80 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 8 hours
Hırdavatçı Dede
Kemalettin Tuğcu'dan yine çocuklara zerre kadar uygun olmayan bir çocuk kitabı okudum. Kitabı yetişkin olarak okuyunca bile insanın yüreği dayanmıyor. Güzel bir kurgu, Yeşilçam tadı veren bir öykü. Fakat çocuklar için yazılmış olduklarını düşününce çok üzülüyorum. Bir devrin çocukları bu kitapları ilkokul kitabı olarak okudu. Çok yazık! ••• Gelelim bu acılarla yoğurulmuş, ıstırap dolu kitabımızın konusuna: Murat küçük bir çocuk. Babası sarhoş, tam bir alkolik! Herif küp gibi içiyor. Yine böyle şişenin dibini gördüğü bir akşam karısını sudan sebeplerle azarlayıp, babasının evine yolluyor. Kadın kalkıp gidince küçük Murat başlıyor ağlamaya. Anne bu, kolay mı?! Çocuk ağlıyor diye sinirlenen ayyaş baba çocuğu da kovuyor. Babasının "defol git, annenin peşinden" deyip kovduğu çocuk sokakta annesine yetişemiyor, geri dönerken de yolunu şaşırıyor ve kayboluyor. Yağmurun gökten boşanırcasına yağdığı soğuk gecede "Hırdavatçı Dede" olarak tanınan Tahir Baba'nın kapısına denk gelen çocuğa bu yaşlı adam sahip çıkıyor. Çocuğun geceyi yanında geçirmesine izin veren ihtiyar sabah ilk iş karakola kayıp çocuk bulduğunu bildiriyor. Murat'la Tahir dedenin yollarının kesişmesiyle başlayan, keder ve acı dolu bir öyküydü. Çok üzülerek okudum. Çocuklarınıza kesinlikle okutmayın. İçerisinde çok fazla olumsuz öğe var! Okumayı düşünenlere iyi okumalar diliyorum. :)
Hırdavatçı Dede
Hırdavatçı DedeKemalettin Tuğcu · Erdem Çocuk Yayınları · 201230 okunma
Ne kadar çok kitabın var diyenlere cevabım: :)
Ben yalnız bu İstanbul'da değil, başka kentlerde ve kasabalarda da kitap satanları dolaştım. Aza çoğa bakmadım, verdim parayı aldım.
Reklam
Eskiden fasulyenin yüzüne bakmazdı kimse. Böbürlenen bir adama: «Kendini fasulye gibi nimetten mi sanıyorsun.» derler.
"İş değil bu, dedi. Kadın derler toparlardı. Neymiş suçu. Çamurlu ayakkabılarla girmişsin içeriye. Uğraşmış didinmiş kadın her tarafı silmiş süpürmüş."
"Gelmemiş, diye söylendi. Gelmez ya, dedi. Ne vardı kadının kalbini kıracak. Onun işi, oğlunun bakımı yetmiyormuş gibi çamurlu ayakkabıları ile girmişti içeriye. Darılmaz mı kadın. Darıldı da ne yaptı. Çıkart ayakkabılarının çamurlarını temizleyeyim dedi. Vay sen misin söyleyen. Ben böyleyim işte, dedim. İşine gelirse, gelmezse çıkar gidersin."