Kusurlu sanatı seviyodum. Michelangelo'nun lorenzo heykelinin ayağını desteklemek için uzanan eğri zemin, mona lisa' nın olmayan kaşları. Kusurlar cidden küsümseniyodu. Onlara oldukları gibi baktığınızda çok daha güzeldiler.
Hayat karmaşık bir şeydi. Mutlak doğrular olmayacak kadar karmaşık. Hepimiz biraz arızalıydık. Herhangi bir insan seçin, elinize alıp sallayın ve bozulmuş parçalarının tıngırtısını duyabilirdiniz. Babalarımızın, annelerimizin, arkadaşlarımızın, yabancıların ya da sevdiklerimizin bozdukları parçaların sesini.
Bir kalp tamir edilemeyecek hâle gelene kadar kaç kere kırılabilirdi? Kaç kere hayatta olmamayı dileyebilirdim? Bir insan, varlığımda nasıl bu kadar çatlağa sebep olabilirdi?
Sayfa 248 - Çok sevip kavuşamamak da sevdaya dahil Caleb