Burada ne kadar oturduğumu bilmiyorum. Önümden erkek çizmeleri geçer gibi oldu, fark etmedim. Derken Otto Günsche'nin merdivenlerden yukarı çıkan iri-yarı siluetini görüyorum arkasından da kesif bir benzin kokusu geliyor. Yüzü kül rengine dönmüş, gencecik hatları çökmüş. Yanıma oturuyor ve hemen şişeye sarılıyor, kocaman elu titriyor. "Führer'in son emrini yerine getirdim... Cesedi yandı" diyor sessizce. Ona karşılık vermiyorum, hiçbirşey sormuyorum.