Uzun süre hizmette bulunan bazı şahıslarda, zamanla hizmete karşı bir doygunluk duygusu oluşabilir ki bu durum, hizmet ehli adına bir tehlike başlangıcıdır. "Artık yeter" duygusu, kişiyi dünyaya çeken bir nefs fısıltısıdır
Hizmet insanı, dünyaya karşı hırslı olmayıp maddi menfaatler yerine ilâhî rızayı hedeflediği takdirde, hem Allah Teala'nın rızasını hem de hizmet ettiği insanların sevgisini kazanır.
Hizmet insanı, her varlığın imdadına koşmalı, günahkara bile merhametle yaklaşmalıdır. Onlara yılanların soğuk ve zehir saçan diliyle değil, rahmet lisanıyla hitab ederek, gönüller fethetmelidir
Hizmet ehlinin, hizmet adına çoluk- çocuğunu, anne-babasını ve rızkını kazandığı işini bir kenara bırakıp ihmal etmesi nasıl doğru değilse, bunları bahane ederek Allah yolunda hizmetten geri durması da aynı şekilde mahzurludur.
Güzel ahlâk ile bağdaşmayan, kaba, kırıcı ve sert bir üslub ile yapılan hizmetlerden hayır umulamaz. Muhabbetsiz ve merhametsiz bir hizmet, ancak gönül kırmaya sebep olur