Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme

Homo Ludens

Johan Huizinga

Newest Homo Ludens Quotes

You can find Newest Homo Ludens quotes, newest Homo Ludens book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İngilizcede, evliliğin tamamına erdirilmesi anlamına gelen wedding kelimesinin arkasında, Felemenkçenin bruiloft kelimesiyle aynı hukuk ve uygarlık tarihi geçmişi bulunmaktadır. Weddingin kökeni bir anlaşmaya uyulmasını zorunlu kılan simgesel rehin anlamına gelen wedde'ye kadar uzanır¹⁹. Bruiloft, eş elde etmek için yapılan yarışı, yani bir anlaşmaya varılabilmesi için gereken sınavı veya sınavlardan birini hatırlatmaktadır. ... 19-> Orta Felemenkçede, evlenmek anlamına gelen bir wedden de vardır: Hets beter wedden dan verbranden (yakmaktansa, evlenmek evladır)
Şahmat, zər, şans söhbətləri gedir yadıma yenə KV düşür:)
Potlatch'ı tamamen hukuki açıdan ele alan, onu hukuk yaratan bir adet olarak gören Davy bile, bu uygulamaya sahip toplulukları, talihin, mertebenin ve itibarın, bahisler ve tahrikler sonucunda, sürekli el değiştirdiği kocaman kumarhanelere benzetmektedir. Buna bağlı olarak, Held zar oyununun ve satrancın ilkel biçiminin kutsal alana ait oldukları ve potlatch ilkesini ifade ettiklerinden gerçek talih oyunları olmadıkları sonucuna vardığında, ben de tersine bir akıl yürütmeyle şunu söylemekten yanayım: Bunlar kutsal alana dahildir, çünkü gerçek oyunlardır.
Reklam
İngiliz Kolombiyası'ndaki Kızılderililerin, etnoloji tarafından potlatch adı verilen bir geleneğinden daha iyi ortaya koyan bir şey yoktur. Özellikle Kwakiutl kabilesinde ortaya çıkan en tipik biçimiyle potlatch, büyük ve gösterişli bir seremonidir; iki gruptan biri, gösteriş içinde ve törensel bir havada diğer gruba çok sayıda armağan verir, tek amacı böylece onun karşısında üstünlüğünü kanıtlamaktır. Diğer tarafın buna verebileceği tek ve zorunlu karşılık, bu töreni belli bir süre içinde ve eğer mümkünse armağan miktarını artırarak tekrarlamaktır. Bu cins cömertlik bayramları, bu usulü bilen kabilelerin tüm toplumsal hayatına, tapınmalarına, hukuki örflerine ve sanatlarına hükmeder. Doğumlar, evlilikler, genç erkeklerin yetişkinler topluluğuna kabul törenleri, ölümler, dövme yapılması, bir mezar yapımı; bütün bunlar potlatch bahanesidir. Kabilenin kodamanlarından biri bir ev yaptırdığında veya bir totem diktiğinde bir potlatch verir. Potlatch vesilesiyle kadınlar, erkekler ve klanlar en güzel ilahilerini söyler, maskelerini sergilerler; ve klanın ruhlarının hükmü altındaki büyücüler de bu coşkuya katılırlar.
Zar oyunları bile kültürel araştırmalar için önemli konulardır. ... ... ... (Ağlıma Kurtlar vadisindəki replika gəldi. "Bu ülkede satranç oynamayı bilen yok. Bu millet kaderini hesaplayarak değil zar atarak belirler")
Topluluk bu oyunlarda, hayatı ve dünyayı yorumlama biçimini ifade etmektedir. Demek ki, oyunun kültüre dönüştüğünü değil de, tamamen tersine, kültürün ilk aşamalarından itibaren bir oyunun çizgilerini taşıdığını ve oyun biçimleri altında ve oyun ortamında geliştiğini anlamak gerekir.
Paul Valery şu düşünceyi, bir gün ilk bakışta söylemiş olmasına rağmen bu pek sıradan olmayan bir fikirdir: "Bir oyunun kurallarından kuşku duymak asla mümkün değildir. Çünkü onları belirleyen ilke tartışmasız niteliktedir. Kurallar ihlal edilir edilmez, oyun evreni çöker, oyun diye bir şey ortada kalmaz. Hakemin düdüğü büyüyü bozar ve 'bildik dünyanın mekanizmasını bir an için geri getirir:'
Reklam
Oyun mutlak bir düzen gerektirir. Bu düzenin en küçük ihlali oyunu bozar, oyun niteliğini ve değerini yok eder. Düzen kavramıyla olan bu sıkı ortaklık, yukarıda sırası geldiğinde belirttiğimiz gibi, oyuna estetik alanda tanınmış olan bu kadar büyük payın kesinlikle gerekçesidir.
Oyunun "zevkli yanı" nedir? Bebek neden zevkten bağırır? Oyuncunun neden hırstan gözü döner, neden binlerce kişi kalabalık futbol maçında çılgınlığa varan bir heyecan yaşar? Oyunun yoğunluğu hiçbir biyolojik çözümleme tarafından açıklanabilmiş değildir. Ve zaten oyunun özü, tamamen onun kökeninde yer alan yanı, tam da bu yoğunlukta, bu aşırı tahrik etme gücünde bulunmaktadır. Eğer mantıksal açıdan bakılırsa, doğanın kendi yarattıklarına gereksiz enerjileri sarf etmeye, gerilimden sonra gevşemeye, hayatın gereklerine hazırlanmaya ve gerçekleştirilmesi en güç olan arzuları telafi etmeye yarayan tüm bu işlevleri, basit uygulamalar ve mekanik tepkiler halinde verebileceği düşünülebilirdi. Bunun tamamen tersine, doğa bize oyunu, heyecan, sevinç ve "matraklıkla'' (grap) birlikte vermiştir.
Oyun kültürden daha eskidir. Nitekim, kültür kavramını ne kadar daraltsak da, bu kavram her halükarda bir insan toplumunun varlığını gerektirir ve hayvanlar kendilerine oyun oynamalarını öğretmesi için insanın gelmesini beklememişlerdir.
"Kutsal bir eylemin kökeni ancak genel inancın içinde yer alabilir ve bu inancın bir grubun gücünü artırmak üzere sahtekarlık yoluyla sürdürülmesi ancak tarihsel bir gelişmenin son ürünü olabilir. "
274 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.