Bu kitabı okumak aslında hiç kafamda yoktu. Bir gün kitapçı da gezerken canım murakami okumak istedi ve “Dans dans dans” kitabını alıp eve geldim. Okumaya başlamadan ise 1000k da kısa bir araştırma hapayım demiştim ki… bunun aslında Fare dörtlemesinin 4. Kitabı olduğunu okuyunca yıkıldım. O yüzden hemen bir sonraki alışverişimde bu kitabı aldım ve eve geldim. 1000k da okuduğum yorumlara göre ise kitap pek sevilmemiş. Çoğu insana anlamsız, konusu olmayan, başı sonu belli olmayan bir kitap gibi gelmiş. Bu yorumları okuduktan sonra tim ön yargımla bir gece nöbetimde açtım kitabı okudum veee… BAYILDIM. Evet kitabın başı sonu belli değil, evet bir konusu yok. Öylece yazılmış ama insanın içinde bir şeyleri uyandıran, düşündüren ve bol bol hissettiren bir kitap bence bu kitap. Ben Murakami’nin ilk Sputnik Sevgilim kitabını okumuştum ve o zamanda gerçekten kitabı anlamadığım bir şekilde çok sevmiştim. Ama hep biliyordum ki bu adamın kitapları bi tartışmalı, seveni de çok sevmeyeni de. Ama okuduğum bu kitaptan sonra şunu anladım ki Murakami inanılmaz yetenekli bir yazar. Çünkü baktığınız zaman gerçekten herhangi spesifik bir konusu olmayan, karakterlerin isimlerinin bile olmadığı öylece yazılmış bir kitap biraz sıkabilir ve anlamsız gelebilir. Ama ben bu adını dahi bilmediğim ana karakteri, Fareyi, J’yi ve 4 parmaklı kızı okumaya bütün gece devam edebilirdim sanırım.
Bir dahaki kitap alışverişimin sepeti muhtemelen Murakami ile dolu alacak çünkü bu adamın kelimeleri ile benim kalbimin derinliklerinin baya bi ortak özelliği var!
Herkese keyifli okumalar