"Yeni Hristiyan bireylerin dine giriş törenleriyle ilgili anlatılan öyküler korkunçtur. Bu öykülerden birine göre törenin kendisi için yapıldığı gafil kişiyi yanıltmak için bir bebek tamamen unla kaplanır ve mevcut Hristiyan üyeler tarafından din yeni girecek kişinin önüne konur. Yeni üyenin önüne konan nesneyi yumruklaması ondan talep edilir. Unla kaplı olduğu için önüne konan nesnenin bebek olduğu anlaşılmaz. Aday bilmeden bebeği yumruklar ve bebek de aldığı darbelerle ölür. Bu arada bebeğin kanı una karışır. Onların susamış tutaklarıyla içtikleri bebeğin kanı, şevkle yedikleri ise bebeğin kol ve bacaklarıdır. Bebek artık onların ahitlerini mühürledikleri kurbandır... İşte bu onların ritüelidir."
Daha sonra petrus olarak adlandırılacak olan balıkçılıkla uğraşan Simon ve kardeşi Andreas'a "Arkamdan gelin, sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım diyerek ilk öğrencilerini seçer."
Konstantinapolis şehrinin Hristiyanlık nezdindeki konumu ve unvanı 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilerek İstanbul'a dönüşmesine kadar devam etmiştir.
İngiliz Reformu'nu tetikleyen en önemli olayın Kral VIII. Henry (1491-1547) ile Papalık arasında yaşanan boşanma tartışması olduğu anlatılır.
Bu anlatıya göre Kral VIII, Henry eşi Aragonlu Katerina'yı boşayıp sevdiği kadın Anne Boleyn ile evlenmek için Papalık Makamı'nın iznini talep eder. Papalık Ma kami, Henry'nin boşanma talebine olumsuz yanıt verince Kral ve Papa arasındak ilişkiler bozulma sürecine girer.
Kral Henry ile Papalığın ilişkilerinin bozulması reformcu fikirlerine siyasi destek bularak reformun İngiltere'de de gerçekleşmesni arzulayan reformcu Thomas Crammer'i harekete geçirir. Crammer yakın dostu olan Kral Henry'ye Papalık Makamı'nı dinlemeyerek eşini boşaması tavsiyesinde bulunur. Henry de bu talebe uyarak eşi Aragonlu Katherine'yi boşayınca Papalıkla ilişkiler tamamen kopar. Bunun üzerine Crammer tekrar devreye girerek Henry'den İngiltere Kilisesi'nin yapısını da değiştirmesini ister.
Bunun üzerine Kral Heny de İngiliz Kilisesi'nin başının artık papa değil, bizzat kralın kendisi ol duğu yönünde yeni bir düzenleme yapılması talimatını verir.
Böylece siyasî olarak kendini tamamen Roma Katolik geleneğinden ayıran ve Anglikanizm olarak adlandırılan İngiliz Kilisesi yapılanması ortaya çıkar.
Erken dönem Kilise Babaları döneminden itibaren Avrupa'da üniversite sisteminin kurulmasına öncülük eden adımların atılmasına kadar birçok alandaki öncülüğüyle Katolik Kilisesi aynı zamanda entelektüel bir yapıya da sahipti.
Yeni Ahit metinlerinden Vahiy Kitabında, özellikle Mesih'in ikinci gelişi önce sinde gerçekleşmesi beklenen olaylar ayrıntılı bir şekilde ifade edilmektedir. Bu çerçevede yeryüzünde çıkacak olan büyük çatışmalar, iyilerle kötüler arasında görülecek olan nihai savaş (Armegedon) ve Mesih'in yeryüzüne inerek olaylara müdahale etmesi gibi olaylar zikredilmektedir. Mesih'in ikinci gelişi, Pavlus döne minden itibaren Hristiyanlarca beklenen önemli bir olaydır.
Tevrat, Yahudiler açısından büyük bir lütuf ve ihsan olarak görülmektedir.
Bu anlamda Tevrat'a sahip olmak, Yahudilerin seçilmişlik düşüncesini destekleyen bir durumdur. Geleneksel Yahudi inanışına göre İsrailoğulları Tevrat'ı almaya kendi istekleriyle hak kazanmışlardır. Rabbani gelenekteki anlatımlara göre
Tanrı, Tevrat'ı önce Edomlulara vermiş, onlar da içerisindeki "öldürmeyeceksin"
emrinden ötürü almaya yanaşmamışlardır. Tanrı, daha sonra Tevrat'ı Araplara
sunmuş onlar da "çalmayacaksın" emrinden ötürü Tevrat'ı kabul etmemişlerdir.
Tanrı, Tevrat'ı son olarak İsrailoğullarına sunmuş, onlar kabul etmişlerdir (Sifre
Dvarim, 343)