Başkasının fikrimize iştirak etmeyeceğini bildiğimiz halde hepimizin teker teker öyle sezişlerimiz vardır ki, hafif bulmakla beraber, onlara kapılmaktan kurtulamayız ve hissederiz ki, onlar en ziyade “biz”, en ziyade “kendimiz”dir.
Nitekim yok yere kızdığımız biri için:
Şeytan diyor ki, git şu adamın kafasını kır!
Demez miyiz?
Hayır, bu sözü söyleyen şeytan değildir! İçimizin verdiği bu hükmü çok hafif ve sebepsiz bulan şuurumuz, yok yere kafa kırmak cürmünü Şeytana yükletmektedir.